Torba Şiiri - Ömer Faruk Zülfikar Bakuri

Sihirbaz kaz torba elde
Pek ünlemiş kümes yerde
Demiş benim torbadaki
Bilen olsun bek değerde

Tavuk demiş kümes kafes
Kümeste kaz nefes nefes
Bir gün senle torban içte
Gezdik bir kent adı efes

Kanat kanat gelen saka
Demiş tavuk işin şaka
Ol torbadan aslan hu der
Saka kuşu girer şoka

Aslan ardı neşet ile
Bakar çıktı boğa bile
Aslan boğa kaz torbaya
Derler hayat bak kibele

Kaz söylemiş torbam kese
Kökü varır nuh yafese
Torba içi merak eden
Gelip girsin bu kafese

Kaz davete koşar samur
Ardı sıra lama lemur
Deve martı beraz zebra
Bir de fok ve semek ömür

Kam torbada başlar gezi
Aşarlar bin tepe düzü
Bakarlar ki yolda hatun
Deyi torbam kitap özü

Hatun bahçe asma selvi
Kaysıları gün alevi
Asma çıkmış tuba dala
Der engürün mey görevi

Binerler bir elmas gemi
Yol istanbul mısır şemi
Sonra sümer faris basra
Ardı sıra bosna cemi

Kaz söylemiş yollar aşak
Denizlerden dışa taşak
Görün bakın mars venüsün
Nasıl imiş oğul uşak

Bakarlar ki ora halk tur
Demir boynuz gaga batur
Libasları sanki aba
Hep sözleri otur otur

Dedik ağa eviniz bay
Söylediler islam subay
Dedik peki bu yurt tufak
Anlattılar neler vay vay

Kaz söylemiş bakın sibel
Gebe sibel bedir cebel
Elde kile boynu muska
Deyi yolum kale babel

Bir sebilde rastlarlar buk
Derler buka suyun savuk
Buk söylemiş sebil suyu
Bakın akı ağaç kovuk

Dolanırlar sudan suya
Birçok turap ve de koya
Vakit vakit türkü yırıp
Eğlenirler doya doya

Kaza derler masal gibi
Sanki torba masal kübü
Her şey meyin musikiyle
Semah dönü kübe tabi

Kese torba heybe şehri
Gezinmişler bir çok bahri
Kaz söylemiş tekne dostlar
Yaşadınız ayna sihri