Yorgun bir düş rengi zaman.
Öyle edilgen, öyle geçici, öyle amansız…
Sonbahar rüzgârında titreyen son yaprak kadar amade…
Her gün uyanır gibi…
Sönecek tüten ocak,
Kül olacak dal parçası.
Bugün raks eden hayat,
Yarın savrulacak…
Sağanak bir yağmur yalnızlığı var üzerimde,
Islandıkça ağırlaşan, yapışkanlaşan ceketim.
Çöken karanlık,
Kaybolan ufuklar…
Uzaklar, çok uzaklar…
Fersah fersah uzaklar.
Daralan vakit,
Aşılan mesafeler,
Küçük bir dünya…
Öyle yakın ki uzaklar…
Ne zarf kalır, ne mazruf.
Bir gün gelip geçen yolcular,
Göz ucuyla bakacaklar.
Ne idüğü belirsiz,
Taşı dahi kaybolmuş.
İki metrelik bir toprak parçası içinde,
Bir dünya var…
Ne yaşanmış ne yaşanmamış.
Nedir ne değildir anlamayacaklar.
Budur gelip geçtiğimiz,
Budur geçemediğimiz.
Topraktan toprağa kadar…
Kayıt Tarihi : 18.3.2019 11:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!