Topraksız kayanın bağrından fışkıran
Çam ağacının yalnızlıına mahkum etme
Talan vurmuş tarlalar gibi perişan
İzlerini aramaktan yorgun gökyüzümü
Sazlıktaki dal gibi savrulurum
Hayalinin girdaplarında
Yokluğun bir balyoz gibi döver
Mısralarımın üstüne savrulur
Hasretin yanardağından savrulanlar
Terkeder sevdiğim şeyler birer birer
Güneşin battığı ufukta yanar gözlerin
Her gün batımı çağırır kızıllığın sesi
Dönüp cevap veremez
Suları kurumuş öksüzlüğüm
Bana öğrettiğin türkülerin sesi çağırır
Geceler ortasından böler
Gidişinle hafifleyen uykumu
Nağmelerine tutunup gelmeyi denerim
Aşkımı dalından kopardığını unutarak
Aniden erir ellerin avuçlarımda
Ateşin sesidir gümbür gümbür
Kapıyı ardından tekmeleyen
Yetmez odalarımın altından sızmak
Yüreğim titrer sarsılırım
Donar damarlarımda doludizgin
Akmaya alışık sesin
Yaprağın dalına küsmesi gibi
Paylaşmaz suçlayamam kimseyi
İnsanı can evinden vuran bu zehri
Kayıt Tarihi : 11.7.2006 22:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)