Kundaklığında
Tarlada gölgeye yatırılan
Uyandığında toprak yutan açlığından
Köydeki esmer çocuk
Şimdi
Yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Çocuk... ne zaman ki insan tanıdı... ne zaman ki dillerden ne dökülür anladı.... ve koca şehrin nasıl insan yuttuğunu.... yaşlandığını gördü kaybolan çocuklu anılarını geride bıraktığında....
Çocukluk toprak kokulu damlarda güzeldi... göğü delen beton binalara kadar.... diyorum ben de ve kutluyorum...
Güzeldi.
Saygılarımla
Teknoloji medeniyet diye yutturmaca sonunda insanın yalnızlaşması değerlerinin elinden kayıp gidişine sıkıca sarılmak tekrar tekrar yadetmek gibi geldi bu güzel şiir.....Saflığın yokoluşunun iç sancsıyla geriye dönüşler ve alenen özleyişler...
Evettt içimiz sızlayarak özlüyoruz o tarlaların doğal kokusunu...Ve o kalabalık dedeli ninelii ahşap sabun kokan o evleri..............
Yüreğinize sağlık..Gene defalarca okunacak Bir Ramazan Topoğlu Şiiri...
Saygımla..
Şiiri çoğu zaman bir yüzleşme alanı olarak gördüğümüz doğrudur..
Daha da doğru olan geçtiğimiz asırda baş döndürücü bir hızla yaşanan bilimsel değişimler sürecinin öncelikle sosyal alanda ve ve sosyal alanın yapıtaşı olan bireyde oluşturduğu tedirginlikler ve hatta buhranlar neticesinde yüzleşmenin mekanı olarak daha çok şiir seçilmeye başlandı.
Yaşam biçimi tercihlerinin çokluğu hiç bir zaman diliminde böylesine başdöndürücü olmamıştı.
Yani muhafaza edici yanımızla, biraz daha ileri gidelim bakalım ne olacaksa diyen yanımız arasında sürüp giden ikirciğin içinden insana ait en derinden gelen sesleri duyma isteği de diyebiliriz bu yüzleşme işine.
Sevgili Topoğlu 50 yıla uzanan yaşam çizgisinden belli ki en başta ruhundan süzülüp kendisine olan fısıltılarına kulak kesilmiş şiir boyunca.
Bir yüzleşme ihtiyacı varsa itiraf etmeliyiz ki ya gidişat bizi sıkmaya başlamıştır yahut bu sıkıntı hep vardır.
İnce ruhlu şairimiz ruhlardaki/ruhundaki yaşama arzu ve sevincini yoketmemeye çalışarak yolunda gitmeyen şeyleri işaretlemiş.
İşaretlediği sıkıntılar yani uyumsuzluk var olduğuna ilişkin göndermeleri ferdi (şahsi) veya yerel unsurlar içerse de (bu da şiirin hakkıdır elbet) kimi işaretlediği sıkıntılar beynelmilel sıkıntıların uzantısı.. Hatta bazıları evrensel boyutta olumsuzlukların korku ve paniğini de vurguluyor kimi zaman..
Evrensel ve zamani akışı kritize ederek ayar verebilmek içinse çocukluk yıllarının saf ve insani duygularını kritik edici olarak almış şair.
Yazdığı metnin daha şiir olması gibi çok temel bir iddiası yok şairin..Süslemeden ama çok orijinal noktalardan aldığı sarsıcı resimleri okuyucuya sunarak her bir resimden okuyucunun bissürü şiir yazmasına kapı aralıyor.
Sade, samimi, tekyüzlü yani yüzleşmeyi gönüllü seçen her insanın dürüstlüğü içinde olabilmek,şairin şiiri boyunca yekindiği, ulaşmak istediği en yüksek çıta olarak şiirin her harfinden gözüküyor.
Kısacası sıkı bir şekilde kolaçan etmiş yine kendisini değerli dostum..
Teşekkür ediyorum ruhundan derleyip sunduğu resimler için...
Toprağın kendine has kokusuvardır yağmur sonrası..buram buram hayat kokan,
şiirde de öyle bir hava var buram buram şiir kokan.
Tebrikler ..saygılar..sevgiler.
teması, örgüsü , güleryüzü, saflığı ile çok başarılı ......
yüreğine sağlık sevgili kardeşim.ama diyorum ki o günleri bilmek bizim büyük şansımız yoksa bu günlerin bir anlamı olmazdı.
selam ve sevgiler
:)
Gördüm şiiri...
tebrik az gelir -teşekkürler
Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta