Kundaklığında
Tarlada gölgeye yatırılan
Uyandığında toprak yutan açlığından
Köydeki esmer çocuk
Şimdi
Yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
ne kadar gerçek yalın bir şiir okurken pür dikkat kesildim sardı sarmaladı beni satırlar hissettim teşekkür ederim çalışma harika selamlar
müzeyyen başkır
Kundaklığında,
tarlada gölgeye yatırılan.
Uyandığında,
açlığından toprak yutan;
köydeki esmer çocuk,
----
Şimdi yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan.
Ömürler uzar sanırdı
Ağustos’a yaklaşan bayramlardan.
İlkbaharla sonbahar arasında iki bayramı kaldı gelecek yıllardan.
Zifirî karanlık karabasanlarından,
kalbi sızlar taşlı tarlada kalan aşklardan
--------
--İnsan,koca şehirin yapay dünyasında yaşamayı öğreniyor zamanla..içinde hüzün yaşasa da, köyünü özlediğini kimse bilmese de, gözünden akan yaşı kimse görmese de..
--Yalnız!.şairin,şiir finalinde vurguladığı gibi..''taşlı tarlada kalan aşklar'' ne yeniden öğrenilebiliyor,ne de unutuluyor..
--Şiir,köyüme doğru bir yolculuğa götürdü beni..
Tebrikler sn.Topoğlu / Işık Erden
Evet , ayakkabıları giymek gerek artık , bütün bu kötülüklerin üstesinden gelebilmek için ama yalnız başına değil, tüm iyi çocuklarla beraber...Tebrikler.
Çocuklar,
hiç büyümez, evin gülüdürler
ergenliğe baba gülüşlerine kadar.
Ninelerle dedeler hiç ölmezler
baş köşenin süsüdürler
Bir salâ sonrası uzun sandık başında,
ak giysilerde uykulara kadar.
gerçekten çok güzel bir şiir olmuş bu. ve köyden şehire gelen ayak uydurmaya çalışan bir insanın nezdinde bir çok mesajlar da verilmiş.
Sanırdı yılanlar dilleriyle sokar,
İnsan dillerine kadar.
benim en dikkatimi çeken yer en kısa olmasına rağmen en anlamlı olan bu iki mısradır. saygılar.Afet Kırat
Kundaklığında,
tarlada gölgeye yatırılan.
Uyandığında,
açlığından toprak yutan;
köydeki esmer çocuk,
Şimdi,
yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan.
Ayağının hakkıyla kazandığı şan,
'Çocukluğunda toprak yiyen çarpık bacaklı adam'
Öğrenmiştir hekimlerin çare diye yazdığından,
Kalsiyumu,
ana sütü azlığından.
Kaloriyi,
obez çocuğun zavallığı yanağından.
KÖYÜME ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRDÜNÜZ BU GÜZEL DİZELERLE....HARİKA BİR PAYLAŞIM TAM PUANLA YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM
Dinledim şiiri, okumakta geç kalsam da...
Ürpertiler ve hüzünlerle okudum, kutlarım değerli şairi saygıyla...Nurdan Ünsal
güzel tespitler güzel benzetmeler...güzel şiir...kutlarım
'şiirinizle başkasına yaptığınız yorum sayesinde tanıştım köy kent ayrıştırmasına çok güzel bir örnek ...kutlarım'
Asırlardır saklarım ayaklarımı oysa..!
Kapı eşiğine atılmış bir ayakkabı kadar kederli ve çözgün bir çorap gibi utangaç..tım..!!
Bütün peygamberimsi çobanlar omzuma terlerdi
İçrekti içe dönük şimşekler
gözümün akına akıttığım..
Yırtılmış defterler gibi yırtıktı(r) umutlarım
Büyüyemezdim çünkü çocuktum
Bu yüzden öldüğüm yaşta kaldım..!!
.........
çok çok harikaydı.çok.....saygılar
Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta