Kundaklığında
Tarlada gölgeye yatırılan
Uyandığında toprak yutan açlığından
Köydeki esmer çocuk
Şimdi
Yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
daha önceki senelerde de günün şiiri yapılan bu şiire biz gereken yorumu yapmışız.
"Aşk", "Işk kökünden türetilen bir kelime olup, mana olarak da, sevenin sevdiği kişiyi -tıpkı sarmaşığın kendisine payandalık yapan fedakar ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.
Allah-c.c-'nün 99 ismi içerisinde "Tanrı" diye bir ismi yoktur. Tanrı/tengri, Şamanizm'de güneşe verilen isimdir ki, manası, gök ilahı demektir.
Hayırlı sınavlar olsun inşaallah.
tebrikler
candan kutluyorum 'çarpık bacaklı adam'ı efendim...selam ve sevgi ile...
Bir de Saygıdeğer Sinyali'nin yorumlarıyla birleşmiyor mu; 'yüzleşmiyor mu' mu Ramazan Topoğlu şiiri..
Ben de sayın ''ancere'' rümuzlu okura ait aynı giriş cümlesiyle başlamak istiyorum yazıma. Cümlenin devamında yazılanlara iştirak ettiğimi ve oradan alarak ilaveler yapmak istediğimi düşünerek...yani elbette tasvirlerin çarpıcılığı ve şairin bilinçaltı sinemasından süzülen ışıkların, şiirin kelimelerine dökülüşündeki kıvamlı sunum en belirgin özelliği şiirin..
Fakat ve aynı zamanda ;
''Sayın Ramazan Topoğlu'nun şiirinin özgün'' yönlerinden birisi de bu şiirlerdeki sosyoloji ile psikolojinin sarmaş dolaşlığı..
benliğin çevreye dağılışında ve çevrenin benliğe doğru toparlanışında , oldukça canlı bir med cezir halini aksettiriyor şiirin ping topu gibi seken zikzakları..
Şiirin bakışı veya şairin gözleri; bir dışa, bir içe dönüyor... Tıpkı bilinçle, görme arasındaki gel- git ilişkisi gibi
Şiir , musikiye önem veren dizeler kadar oldukça ham bırakılmış dizelere de sahip ...anlık yazım , ilhamın diriliğini kuşansa da , ilhamın canlı halini yitirmeden ufak tefek rötuşlar da gerekiyor şiire sanırım..
Tebrikler güne düşen şiire
Sevgili Şair,çok güzel dizelerdi.Tebrik ederim.
Bazı arkadaşlar neden puan hanesini kapatırlar ki, anlamış değili,m, acaba düşük gelecek puanlardan mı korkuyorlar? Demek ki kendilerine olan güvenleri yok. Seçici kurulda ben olsam, puan hanelerini kapatmak isteyen arkadaşların şiirini Günün Şiiri yapmam. Demek ki kendi yazdıkları şiire, güvenleri yok demek. Benim de iki şiirim Günün Şiiri seçildi ama, Böyle bir uygulama yapmadım. Bırakın şiir severler, özgürce beğenilerini versinler ki, şair, değerini anlasın. Çünkü normalde ona övgüler düzen arkadaşları, bu sayfada gizlice, şairin hak ettiği puanı, gene onlar verecektir. Şairi alenen pohpohlamak, şaire ihanettir, gerçek yorumları yazmamak, şairin kendisini bulmasına mani olmak demektir. Lütfen yağcılıktan uzak duralım.
Şiire gelince oldukça başarılı bir şiir. Şairi bütün içtenliğimle tebrik ederim. Şunu da belirtmek isterim ki, şairin kendine öz güveni yok.
Sevgilerimle.
Nostaljik duygular uyandıran böyle güzel bir şiire yorum yazılmaz ki!
Zaman içinde yolculuğa çıkmış gibiyim. Kent kokusundan uzaklaşıp toprak kokusu, toprak tadı aldım birden. Ve kendi çocukluğuma gidip geldim. Şaire, içten tebriklerimle bir şiir armağan edebilirim ancak…
__LEBLEBİ__
narin boyunlu
tutsan kırılacak bir 'ağıt'ım kendime /
kasaba kokulu
orta halli ana caddesinde /
her gün can sıkıntısına uyanan /
mahalle ahalisinden sıradan bir çocuk…
arkada eski istasyon /
biraz harap /
Fransızlardan kalma /
komşuda biri
karısını dövüyor her gece /
babam sinirli:
dokunsan patlayacak /
“Allah yarattı” demedi nitekim bir gün…
ara sokaklar
toz toprak izbe /
teknolojik çip’lerden habersiz /
seksekli kaldırım taşları
dans ediyor kalbimizde…
sancılı o kadın kim bilir nerede şimdi /
tezgâhında kazak dokuyan Müveddet Teyze /
koca burunlu Hüsnü Bey Amca yahut /
mum yaparken loş bodrumunda /
gözbebekleri göverirdi yüz mumluk ampuller gibi /
-o yüzden alıştım ispermeçet kokusuna-
kadınına “yastık gülü” derdi hani /
o güzellik ki /
yattığı yerden
şarkılar söylerdi /
sütbeyaz mumlara…
neremi okşasan orası ağlıyor şimdi /
insanlar terk etmiyor bizi /
giden yalnızca zaman /
bırakın kalsın!
hiç değilse
özleyişin büyüsü aksın göz yaşlarımdan /
ceplerimden
yüz paralık çocukluk leblebim bir de.../…
(22 Haziran 2005) – Naime Erlaçin
Rüzgâr uğultulu soğuk bayram arifelerinde
-Homurdanan masal kuşuydu tayyareler
-İnsan yutmuş demirden şahmerandı köyden geçen trenler
-Tanrı yolculuğuna hazırlanan füzeydi minareler
-İnsan ekilmiş bol ağaçlı taşlı tarlalardı mezarlıklar
-Dedelerle ninelerin soğuktaki nefesiydi bacadan tüten dumanlar
-Ve iki dağ arasında akan sulardı bütün aşklar
Özellikle bu dizelerde ne güzel tasvir etmiş şair tebrikler efendim
Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta