Toprak Latif Yücel Şiirleri - Şair Topra ...

Ana nerdesin ana nerde öldüm halım duman
Bu gece bitmişim her yanım eder isyan
Bu yar bıraktı ortada acımadan perperişan
Anam yetiş biran önce yetiş kurban

Ana çocukken dövdüğün gibi döv

Olmuyormuş ki sevdiğim aşkta gurur
Gurur şimdi sen olmuş beni vurur
Düşünündüm de sensiz bu hayatmı olur
Dön cana yetti deli dön

Allah"ım bize vermiş hayat vermiş müddet Ne bu bana çektirdiğin çile bitmez şiddet Acımadan yıkıp gittin ya büyük aşkımızı Bittim ben şimdi kim anlar bizim halımızı Bırakmadın ki aşkımız kuranlı bir ömürle Mezarlarımız yan yana imanlı bir ölümle Birbirimize verdiğimiz yemin ve sözümüzle Yalan dünyayı bitiripte son bulsun cennette Ben istemem sensiz cenneti yar senin olsun Oyununu güzel oynadın ama bu son perde olsun Günahların bedduaların acıların benim olsun Ben sevdim seni sevgim sana sadakam olsun

Sen gittin gideli Yüzüm solgun sapsarı Rengi kaçtı hayatımın Anlamamaktayım hiç bişeyi Sen gittin gideli Verdim kendimi amansızca içkiye Takatım yok artık inan yürümeye Layık mıydım kenar dibine çökmeye Vee.. Sen gittin gideli Aldım kendime bikaç metre kefen Gülüyorum bilmiyorum ki neden düşünüyorum sen misin ben miyim bunu hakeden

Bu ısrar neden niye anlamıyorum
Gitmek bu kadarmı basit sana
Ben gözyaşı döküp ağlarken yaradana
Durmayışın sebebi ne bilemiyorum

Taş olup ayağınamı takılayım

Benden geçmiş sevda
Saçlarıma düşmüş aklar
Yakışık almam ki yanına
Aşık olmussun olma küçüğüm

Ben aşktan yeterince yorgunum

Seni sevdim seveli
Sahipsiz duygularım
Sana taptım tapalı
Sahipsiz çarpılmaktayım

Senden istediklerimi veremedin

Sevdiğim tam bir usta katil Arkasında bırakmadı delil Her yerim kan revan içinde şimdi Öldüremedin sevdiğim bunu bil Sarmıyorum kitabsız ha yaraladığın yeri Bilmiyorum hala nasıl yaşıyorum diri diri O kör taş yüreğinde yok muydu sevdamın değeri Bir avuç tuzda mı bulamadın Ya gel sar yaramı ya da öldür Nereye kadar süründür süründür Ölü müyüm diri miyim bir kişiliğe büründür Hadi durma yar o gün bugündür

Hala yüreğimin bir yerlerinde kırıntıların Hala yavaş yavaş kurumaya başlayan yaşlarım Hala sende ufacıkda olsa tükenmeyen umutlarım bitmedi var biliyor musun... Baktıkça resmine vururum sertçe döşüme Hala o kadar güzel geliyosun ki gözüme Düşüyorsun tatlı bir dille yeniden sözüme balım diyorum biliyor musun... Tekrar diyorum hani olsan Yok yok affet yakışmaz bana Tekrar resimlerdeki gibi baksan Yok yok dönmezsin demi bana dön bitmekteyim biliyor musun

olmuşsun bak masalara meze
bedenin köle olmuş herkeze
yazık edeceksin demiştim ikimize
bitmişsin balım çok ağlarım

ölümüne sevmiştim seni ben