boğazımda kökleriyle ağacın
durmayan kelimeler, acıtarak yürüyen
karanlıktayım ey gece, ışımam artık
güneşi ipe dizsen sağlığımda
gerçeği unutsak, saman alevi bende
kırılmış ayna boş bakıyor yüzüme
saatler kahkaha atarken günün birine
şüphemiz var gülümsememizden
suskunluğa yer veren o boşlukta
ıssızlığı bölüşen gecenin başlangıcında
sözlerin ardına sığınan
tabiatımın, merhametimin yası beni boğan
ben toprak olurum, sen büyü
başlamak bitirmenin yarısı değil bazen
başlamak yok olmanın diğer adı
hep giden bedenimiz için
günahın arta kalanı
bana sen verdin isyanı
bana Allah öğretti
kapıda yunusvari durmayı
biraz zorlanacak elim
tükenir gibi olacak belki nefesim
gitmeyi yeni öğrendim
bir imdat çığlığında
hiç düşünmeden
gemileri karaya gömülüyor
yelpazen denizde kopan fırtına için
bitmeyecek cehennem
cennet, başka günlere emanet edilecek
belki bir daha görmeyeceğim
çok eskiden, yüzüme gülümseyen cennet
elime dokunan güvercin
hiç gitmeyen cehenneme yenilecek
bütün ışıklar söndü
yeminler, verilen sözler
gümüşten yüzüğü boynuma taksam
şimdi başucumda gitme vaktini gösteren saat
sen kal öylece,
nehirleri kurut, beni unut
ben denizden uzaklaşan martı
kartal yuvasında beslenen uğursuz kuş olacağım
başım dönüyor, uçamıyorum toprak kanatlarımla
yapılan ayinlerin girdabında
sönük bir şiir oluyorum
vurunuz, ayağa kalktıkça
verdiğim sözün süresi bitene kadar
dinleyin, kiralık ciğerimden sözleri
kaslarımda biriken yorgunluktan
sığınıyorum,
şimdi Allah'a
damarlarımda kırmızı ırmağın yolculuğu
sona varmadan
Kayıt Tarihi : 8.1.2021 22:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayal Bilgisi Dergisi 23. sayıda yayınlanmıştır (Kış 2016)
şimdi Allah'a
damarlarımda kırmızı ırmağın yolculuğu
sona varmadan..
Sona varmadan iyi şeyler yapmalı..
Emeğine yüreğine sağlık üstadım.
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)