Toprak Çeker Şiiri - Necmettin Eryılmaz

Necmettin Eryılmaz
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Toprak Çeker

Unutamazsın TOPRAK ÇEKER.

Nereye giderseniz gidin, ne kadar lüks yaşarsanız yaşayın.
Mahallenizi,
Bağlarınızı,
Enek, dokuz daş oynadığınız sokağımızı,
Güya hamamından sonra yediğin iğnenin acısını,

Ramazanda iftar topunu beklediğiniz saatleri,
Komşunun ekmek damında yediğiniz gatmeri,
Ekmek üstüne sürülmüş sana yağlı tozşekeri,
Hamamda göbek taşında yediğiniz Batı,
Yağmurda sokakta pişirilen göğden pilavını,
İçip içip naara atan Homanı.
Mahalle savaşlarını,
Kör sadığın sokaklarda dellal bağırmasını.

Platonik aşkınıza yazdığınız ilk mektubu,
Cenazenin önünde söğüt dalı taşıyan Apuçu
Evin hayatında yediğiniz düğü pilavını,
Bağ kaynatırken battığınız köme hasudasını,
Bayram sabahını, namazını,
At arabalarının tıngırtısını
Ulaş, Aykut ve Saray Sinemasını,
Panayıra gelen deniz kızını,

Bayram hasılatı ile aldığınız çıtpıtları
okul bandolarına ağlayan bürüklü kadınları.
Boynunda teyp ile name satan destancıları,
Tandırda közlediğiniz kırkbayırı,
Esbap Çayı, Çukur Pınar ve Çay Pınar'ı

Turşucu Hamdi Emminin salatalık turşusunu,
Pazar günü fırındaki pide kuyruğunu,
Yeni hamamdaki hamam otunun kokusunu,
Kale bayırından kızakla kaymayı,
Hamamcıyken Patırdağın soğuk suyunda yunmayı.
Kör Sadığı, Tellek Şekire Abayı,
ibişoğlunu, Fehmiyi,
Şişko Şevket emmiyi,
Okuldan kırıp Araboğun havuza girmeyi,

Elinde akordiyon ile "kayaların yılanı, gel dolanı dolanı , anan döşek sermiş yat beleni beleni"
diye sokak sokak gezen gıvgıvcı sünnetçiyi,

Annoğot Mitad ustanın tükrüklü köftesini,
Cingit Firdes Abanın cumbüşünün sesini.
Belkayalılara söven Çeltekli Deli Memedi,
Uzun çarşıdaki Karabacağın kesini,
Ulukavak, gezir ve kiraz seyrini,
Ulu Camideki kırk hatimi,

Sahurda Hüseyin Gaziye çıkmayı,
Gece kapı şakşaklarını çalıp kaçmayı,
Kümesteki tavuğumuza gürk yatırmayı
Okuldan kaçıp kalede salahanalık yapmayı,
Aşık olduğunuz kızın abisinden yediğiniz sopayı,
Panayırda attığınız halkayı,
Camide siyasilere beddua eden Kambur Sıtkı'yı,
Zile de HACCÜLU diye okunan o acıklı selâyı,

Bağ bozumunda sokaklarda kokan pekmez kokusunu,
Yatsıdan sonra gelen üzüm ve döngel turşusunu,
Sabah sesine uyandığımız simitçi Apuç'u,
Pazar günleri Pamuğun fırındaki pide kuyruğunu,
Sinemada filme hüngür hüngür ağlayan kadınları,
Her cuma caddeden giden belediye bandosunu,
Mahalle bakkalından aldığımız bastonlu çikolatayı,
Ekmeğinizin üstüne sürülen salçayı,
Mevlütte yediğim salçalı kavurmayı,
Sabah güzine pişirilen bez sucuğu,
Cami imamından kuran kursunda yediğiniz tokmağı,
Teravi namazında gülerek yaptığınız haylazlığı,

Uzun Çarşıdaki çıraklığınızı,
Ergenliğinizi, okulunuzu, öğretmeninizi,
İlk aşkınızı,
Can arkadaşınızı,
Hevekle yediğiniz vazı,
Halkalı pideyi,
Muğallem Dede'yi,
Lalek gözü leblebiyi
Cingit Niyaziyi,
Yankesici Sali yi.
Şeyhahmette ki kurbanı,
Pişmanlıklarınızı,
Mutluluklarınızı,
Acılarınızı,

KISACA ZILE'Yİ UNUTAMAZSINIZ!!!

Necmettin Eryılmaz
Kayıt Tarihi : 7.4.2022 00:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Geçmişe ve memlekete Zile ye özlem

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necmettin Eryılmaz