Solgun bir gül kokusu
Kokusu olmayan solgun bir gül
Gülü solgun bir toprak
Toprağı serin bir solucan
Solucanı kaçan bir lav
Lavı içine hapsetmiş bir toprak
Toprağı kendine hapsetmiş bir solucan
Solucana komşu bir gül
Güle serenat yapan bir bülbül
Bülbülün sesine aşık bir gül
Gül, güle güle dinliyor bülbülü
Bülbül öterken açan bir gül
Açan güle aşık olan bir bülbül
Bülbüle öfke duyan bir avcı
Avcı saklı bir gül bahçesinde
Gül bahçesindeki avcıya av bir bülbül olacak
Gül ise bihaber akıbetinden bülbülün
Hüzün sardı gökyüzünü
Yağdı yağmur
Coştu toprak, solucan, gül
Saklanacak yer arayışında bülbül
Ağaç siper etti dallarını başına bülbülün
Nerden edindin ağaç bu şefkati?!
Şaştı kaldı bülbül
Maşuk gül, gülerken yağmurla
Kıskanıverdi solucanı, toprağı, lavı.
Durdu yağmur
Yağmurun son damlaları düşüyor ağacın dallarından
Seyreledi bülbül yağmuru
Yağmur son kez ağladı
Bulutlar ilk kez sevindi
Solucan saklandı toprağa
Lav yaktı solucanı
Canı gitti solucanın
Oldu yemeği gülün
Bülbül anladı akıbeti yemek olmak güle
Gülü yedi
İçti toprağın elinden suyu
Anladı değerini ağacın
Toprağın
Lavın
Oldu kralı lavın, toprağın, ağacın
Yaşadı ağaçtaki yuvasında
Öldü sonra
Düştü toprağa
Ezdi toprak bülbülü
Yedirdi ağaca
Cesedini bülbülün
İçirdi suyunu yağmurun
Baltalı geldi
Söktü ağacı, götürdü
İçtiği su söndürdü ateşini toprağın
Yaşadı kıyamete dek toprak
Dirildi surla
Çıktı mahmeke-i kübraya
Oldu akıbeti…
Kayıt Tarihi : 31.5.2017 02:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!