toprağa çizildi.. gölgesinin uzunluğuna uyumlu biri gibi... buz tutmuş bir su kadar kırılgan ve keskin..
merdivenlerden in.. önce maskelerin üstüne kaplanmış gerçek yüzler göreceksin.. sağda solda karanlık.. düşer gibi gezin..sesin soracak, neredeyim? ..
(elin değdiğinde hissedeceksin, hafif bir sarsıntıyla dökülecek, bacakları kolları kırılmış plastik askerler, birkaç küçük yarış arabası, gözlerinden biri düşmüş bir bebek.. bir adım daha at.. ayağının altında çıtırdayacak...kırılmışlığı daha da kırılarak.. bir fırıldak.. duvara bak.. eski bir resim..eski bir araba...altında yorgun yıllar yazıyor olacak..biraz ilerle, yığılmış dosyalar arasındasın...hissettirilmeden paketlenmiş... paketin ağzında bir yazı: 'çizildi'... çizilince yağmuru emdi toprak.. yani kendini süzmek gibi..yani bir kağıt gibi eriyip kendine karışmak..)
bir çocuk eliyle
beceriksiz, eğrili büğrülü
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla