Hayatı başlatacak ilk başlangıca giden makro düzenlilik içinde hidrojen vardı. Hidrojenle başlangıç içinde ve hayatın kendi iç düzenlemesini inşa etmesinin içinde, ne bir mülk sahipliği vardı. Ne de rızk dağıtma türü anlama vardı. Hayat ve var oluş böylesi kavramlar üzerine oturmuyordu.
Rızk ve mülk kavramının önceden beri var olup var olmadığı, neden önemle belirtiliyordu? Çünkü El, rızk söylemi ve kader söylemi üzerine mana edilmişti. Rızk veya kader her şeyden önce ve her şeyle birlikte El tarafından ortaya konmuştu.
"Her şey rızkıyla birlikte doğar", deniyordu. Ve "her şey bugün nasılsa dün de öyleydi" deniyordu. El "her şey bir çırpıda rızkıyla birlikte yaratıldı" deme tezi üzerine oturuyordu. Demek ki bu günkü rızk olarak biriken servetler dün de vardı.
İşte bu böyle mi değil mi diye başlangıca bakıldığında; rızkıyla birlikte bir çırpıda ortaya konmuş hiç bir şey karşımıza çıkmıyordu. Hayatın bu günkü haliyle bir çırpıda mülk ve rızkı ile değil beliriş vermiş olması, esamileri bile yoktu.
Özdek, bir anlık belirsizle olan mikro bir üssü durumlarla, makro düzen dediğimiz olgu olaylar girişmesi içine geçiyordu. İşte mikro dünyanın belirsizle olan durumundan belirli duruma geçişin o ilk başlangıç aşamasında, ne mülk; ne rızk vardı. Atom yapısıyla hidrojen vardı.
Bu günkü her şey, evrenin diğer temel yasaları gibi yasalardan biri olan evrimsel yasalarla vardı. Makro olan her şey bir tek atomla hidrojenden evirildi. Bu başlangıç içinde de ne mülk, ne rızk ve ne de hayat kavramı bir çırpıda oluşamamıştı.
Çünkü hiç birinin üreten bir toplum sal başlangıç şartları henüz ortada yoktu. Hele de köleci bir üretim ve dağıtım tarzı hiç ortada yoktu. Bu afaki söylemler ancak köleci üretim tarzı içindeki koşul ve olanaklar içindeki üreten ilişkiler üzerine modüle edilecek söylemlerdi.
Hidrojenle kimyanın evrimi ortaya çıkmıştı. Kimya kararlı bir çekirdekle, kuantum davranışlı elektronun girişmesinden doğan yepyeni bir güç ve bağ yapıcı girişmelere olanaktı.
Kararlı ve belirli bir çekirdek yapıya karşın belirsiz durumuyla kuantum davranışlı elektronun girişmesi nedensellikti. Gerekircilikti. Kimya da sonuçtu. Neden, sonucundan habersizdi.
Yani atom, ortaya koyacağı moleküler bileşimden; kimyasal evrimden; hayattan; toplumdan vs. habersizdi. Nedenler türlü biçimlerde girişmelerini ortaya koyarlarken evrimsel yasalar bu girişimleri seçme ayıklamalı bir akışa uğratıyordu.
Kesikli sürek olan atomik düzenli bu ikinci başlangıçta; ne seçen, ne seçilen belliydi. Kısmen oturmuş durumla bir çekirdek ve çekirdek etrafında kuantumca temel yasalara bağlı ve yine kuantum durumlu bir parçacık (elektron-pozitron) vardı.
Bu durum içinde hidrojen-hidrojen bağları nicelikten niteliğe geçen evren yasaların eşliğinde hidrojen; helyum, lityum gibi birkaç farklı atom bağlarına dönüşüyordu.
Bu aşamadaki maddesel girişmeler, özdeğin mikro kozmostaki gibi kısmen sınırlanmış bir ve iki boyutlu fizik yasalarıyla birlikte girişmesinin yanına, makro âlem olgu ve olayları üç boyutlu evrensel yasaların giriştirme gücü olan üç boyutlu ortamla etki altındaydılar. Makro kozmos da evrenin, üç boyutlu bir baskı basınçla, potansiyel gücü vardı.
Makro evrende güç kesikli sürekliydi. Ve yerel dağılımla (lokal dağılımla) değişkendi. Kaotik saçılımın öbekler konsantresi içindeydi. Bu güç hidrojen ve helyum atomları üzerinde, evrensel yasalar eşliğinde çekim gücü topaklanması ile yine başka bir evrensel yasayla DEV YILDIZLAR içinde hidrojen ve helyumu evrimsel aşamalar içine sokuyordu.
Kuantum dünya, kuantum ölçekli mesafe ve kuantum zamana bağlı girişmelerle ilk biçimle çok kısa ilk evrimsel başlangıçtı. İkinci aşama başlangıçla kuantum dünya atom içinde dip dünya, dip dünya dalgalanmasıydı.
Pozitron (anti elektron) ve elektron kuantları, diğer kuark kuantların oluşturduğu kısmen karalı çekirdekler çevresindeydi. Atomun çevresinde belirsiz elektron ve anti atomla pozitron bulutları vardı. Elektron ve pozitronların bu belirsiz kararsız kuantum durumlarına karşılık atom; çekirdeğiyle kısmen kararlı bir yapıydı.
Atomlar kuantum dünyaya göre kararlıydı. Atomlar mikro kozmostaki kuantlar gibi birden ve her an kendi belirsiz durumlarına değişmiyorlardı. Ve illa ki atomlar uzun sürede kendi kendilerine bozunup değişiyorlardı.
Bu nedenle atomlar çekirdekle kısmen kararlıydı. Elektronla kararsız kuanta yapılardı. Zaten elektronun bu kararsız yapısı çekirdek içi atom yörüngelerinde tuzaklanmakla, elektronlar türlü çeşit kimyasal bileşimin temelini atan bir özellikle ve yeni durum içinde kazandığı güç ile yeni bir alan etkisiydi.
Atomlar kuantum düzenle birlikte ikinci bir başlangıç durumdu. Zaten atomun yapısı içinde kuantum dünya nerde başlar nerede biter? Ya da atomun yapısı içinde makro dünya nerde başlar, nerede biter? Bunu da belirlemek olacak bir durum değildir.
Kayıt Tarihi : 8.11.2021 17:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!