Tek bir amaç uğrunda çıktık bu yola,
Onurumuz için biz baş koyduk sola.
Patlamaya hazır bir volkan gibiyiz,
Lahzalara sığmayan yiğit gençleriz.
Uzun bir davaya ilk adım atan,
Mustafa Kemal Paşa’nın askerleriyiz.
Sanmasınlar bu yoldan korkar cayarız,
Al kanlara boyanmayı onur sayarız,
Lahit’inde yatanlar rahat uyuyun, çünkü aynı uğurda daha biz varız.
Devrimciyiz hepimiz kardeşlik için,
Özlemimiz var bizim yarınlar için,
Ne yapsalar bizleri ayıramazlar
Ümmetimiz aynı ey dost yaşamak için…
Şahlanıyor bir nesil efeler gibi,
Ümitsizlik bu uğurda boylar en dibi,
Mademki hep beraber çıktık bu yola, ölmek var dönmek yok aslanlar gibi…
Gül Kabacaoğlu
28.04.2008
Kayıt Tarihi : 29.4.2008 04:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlke ve inkılâplarına gönülden bağlı olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün benliklerimize işleyen Gençliğe Hitabesini hatırlayalım. Ne demiş Atamız bizlere: ‘Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! ‘ İşte biz… Toplumsal Dönüşüme gönül veren gençler, bu uğurda çıktık yola. Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmeyeceğini bilerek ant içtik, dikenli, çamurlu yolları, dik yokuşları, dağları tepeleri aşmaya. Bizler Mustafa Kemal’in ve Kurtuluş Mücadelesinde azimle savaşan asil bir milletin evlatları, torunlarıyız. Bu sebeple önümüze türlü engeller çıkararak mücadelemizden yılacağımızı sananlara şaşıyoruz. Bizim sevdamız vatanımız, önderimiz Atamızdır. Sevdası sadece koltuk olan ve kendi menfaatlerini vatan menfaatlerinden üstün tutanlar, bizi davamızdan caydıramayacaklardır. Üstelik bu sözde demokrasi yanlısı diktatörler ve yandaşları kendilerini Atatürk’e benzetme cüretini göstererek ulu önderimizin kemiklerini sızlatıyorlar. Keşke her biriniz birer Atatürk olsaydınız. Ancak gözle görülen bir gerçek var ki; değilsiniz ve asla olamayacaksınız. ‘Çözüm: Toplumsal Dönüşüm’ bir slogandan öte; bir ideolojinin, inancın ve yeni bir milli mücadelenin adıdır. Bu hareket; toplumun her kesimini kucaklayan, Atatürk ilke ve inkılâplarını özümseyen, sorunun değil çözümün parçası olmak isteyen, 7’den 70’e herkesin hareketidir. Bu hareket; batıda oturmasına rağmen, doğuda acı çeken kardeşinin acısını hissedip sessiz kalamayanların hareketidir. Bu hareket; haksızlıklar karşısında susup oturmayanların, kişisel menfaatlerini vatanın menfaatlerinden üstün tutmayanların hareketidir. Bu hareket; örgütlü azınlığın, örgütsüz çoğunluğu yönetmesine karşı olanların hareketidir. Kısaca bu hareket; yükselteceğimiz ‘sol’un, aydınlık yarınların yeni hareketidir. Yılmadan mücadele eden bir neslin zaferi kaçınılmazdır. Bugün önümüze taş koyanlar bizi yolumuzdan alı koyamazlar, ancak hedefe ulaşmamızda süreci yavaşlatırlar. Ama onlar ki; gün gelip devran döndüğünde başlarını öne eğerek çekip gitmeye mahkûmdurlar. Biz Kurtuluş Savaşı’ndaki milli mücadele ruhuyla yola çıktık. Bu uğurda ölmek var dönmek yok. İsimler önemli değil, biz her birimiz adsız kahramanlarız. Dün Mustafa Kemal’dik, bugün Toplumsal Dönüşümüz, yarın da onların evlatları olacağız. Sorun varsa, Çözüm; Toplumsal Dönüşüm’dür… (www.toplumsaldonusumhareketi.com)

TÜM YORUMLAR (1)