Toplumun soğuk bireyleri, gittikçe robotik yaşama kayan otomatik üretim iken psikolojik rehabilitasyona sıkça gereksinim duymaktadır. Halk, tüketen yaşam alanı olaraktan, toplumun bu soğukluğunu; nispeten kuralsızlığı ile bireyi neşeye, kana cana boğan yanıdır da. Yani bir alandaki bir özgür oluş, başka bir alanda, başka bir özgür var oluşun gerektirmesi olur. Halk ve toplum zaman ve düzlem olarak aynı koordinatlardalar. Ama alan zamanları olarak, alan zemini olarak, yani iç işleyiş program olarak, ayrı alanlardaki yerde, bir ilişkisel oluşturlar.
Halka ait kuralsızlığı şöyle anlamak lazım. Halkın, parçalı grup, cemaat ve kişisel öznellikli yaşama eğilimi kuvvetlidir. Halk, toplumsal yaşamı bir çeşit karikatürize eden, şevsel olan sosyal yapıdır. Cemaat yapılı, farklı sebeplerden ötürü farklı kuralı olan, bir yaşam tüketiş ve öznel tutumlu yaşamlar üretiş birlikleridir.
Sizin, grup cemaat birlik kurallılığınız, dışarıya; başkasını bağlamayan bir kuralsızlık olarak yansır. Aynı şekilde, başka grupların yaşam kuralıda size, bağlayıcı olmayan bir yansıma olarak belirir. Bir grubun kuralı, diğer grupların kuralsızlığıdır. Kuralsızlığın kurallılığıdır. Halk yapının bu hali, toplumsal yapıdan ayrıdır. Farklı ve çok esnek bir, üretim tüketimdir. Bunlar halkın kendi yapısının, bu yapı ilişkilerine özgü, bir hak ve öznel özgürlüklerdir.
Biz toplumu görmez isek; komünden ayrılışı, komünden farklı oluşu ve yaşayışımızı izah edemeyiz. Komün, doğadaki diğer canlıların sosyal yaşamıyla da kıyaslarsak, bir çeşit sürü yaşamın, insana denk düşen, esnek eylemlerin tutumladığı, insanca gelişme yanı açık, bir yaşam koyuştur. Komün yaşayış, Hiçbir zaman toplum değildi. Topluluktu. Ama bir sosyal yaşamdı ki sürü yaşamında ayrılan yanı, sanat gibi insansı özelliklerden ötürü, toplumsal kopuşa evirildi.
Sosyal hayat bir organik yaşam birliğini ve insan yaşam birliğini içerir. Ortaklaşa yaşamı sağlayan, ama sınıflı topluma nicelenecek üretim araçları ve üretim güçlerinin, henüz kımıl kımıl yol almakta olduğu zamanın başıdır da. Komün, toplumsal evirilişin, insan yaşamını sağlama ve sağlananı bir arada tüketme birliğidir. Böylesi bir sosyal yaşam iken, işleyiş ve üretiş yönü ile sonraki sosyal ve halksal yaşamdan, tamamen ayrılan bir ilkeler kurallıklar; üretim araçları ve üretim ilişkileri ilişkilenmesinin manzumesidir. Kendine özgü, soyut somut üst yapı oluşumlu bir harekettir.
Sizin tek bir kişi iken, düşünme, davranma, özgür olma, hakkınız çok farklıdır. Eylemleriniz tamamen keyfiliğe ve bencilliğe kayardır. Saldırıp kaçmanın taktik sınır oluşu ile yaşamınız belirirdi. Hiç bir özgürlük anlayışınız olamazdı. Özgürlük anlayışımız, üretimsel bir ilişki biçiminin veya zorunlu bir doğal belirimin, zorunlu bağlarının, bilincine varılan yasallığının kontrollü kullanılması gücüdür.
Yani bağımlısı olduğumuz bir muktedirliğin toplumda yeniden ve yeniden oluşturup üretilip, tüketilmesidir. Bunu da ancak toplumsal emek gücünüzle, bilgilenme beceri ve soyutlama yeteneğimizle yapabiliriz. Özelliklede bu muktedir oluşumuz toplumsal emek ve üretişledir. Tamamen, bireysel olanın üstündedir. Tek başınıza iken öngörülemezdir. Kişi muktedirlik eylemselliğinin çok çok üstüne çıkan bir eylemselliktir. Özgürlük toplumumuzla belirmiş ve toplumumuzla bir yapabilirlik gücüne dönüşmüştür.
Serbestliklerimiz, iki kişi olduğunuzda değişerek sürecektir. Ya da, yeni girişen süreçte bunlar kalkacaktır. Keyfi oluşunuz, bağımlı kılınışınızla ortadan kalkarken; bencilliğiniz, karşılıklı gerektirme ile sağlanacaktır. Saldırıp kaçma ediminiz, artık iki kişinin paylaştığı bir eşgüdümlü yardımlaşmadır. Eylemi pay ederek paylaşmanız, eylemselliğiniz, karşıyla bağımlılaşarak bir bağımlı diyalektik eyleme dönecektir. Toplumun muktedirliği, vücudun organ birlikteliği gibi gelişen muktedirleşmedir.
Bağımlılıkla sınırlanan tutumlarınız, sürece bağlı, paylaşımlı eyleminiz, yepyeni bir üretimle, özgürleşmeye dönüşecektir. Yani bir elin nesi varken, artık iki elin sesi olma bağımlılık ve bağlantılılık bir eşgüdümle güç yeterlik aşamasını yaşayacaksınızdır.
Bu bir yanı ile sizin keyfi oluşunuzun kısıtlanıp yok olması iken, bir yandan da, tek başınıza iken, asla yapamayacağınız eylemselliklerin katlanarak çoğalması, yani özgürleşmeniz de bir kazanımlılıktır.
Yalnız iken, olamayacak ve kazanamayacağınız bir yeni özgür oluştur. Ve özgür oluşunuz ortaya çıkmıştır. Yepyeni bir kullanım sürecinin olanaklılığıdır. İki kişi olduğunuzda, bunlar; bu tür pek girişir olmayan serbest eylemleriniz, en basitinden yatıp kalkmalarınızdan tutunda, bağırıp çağırmanızdan mülhemle, kısıtlanacaktır. Oluşan bu yeni devinim birliktelikleri, sizin özgürleşmeyi gerektirir oluşlarınızdır.
Ve bunlar birey egoizmine doğru çözüldüğü zaman, görülür ki, bu tür gelişmede bir yanı ile kişisel ihtiyaç ve fevri davranışlara giden bağımlılık içeriklidirler. Toplumdaki üretiminiz iki biçimdedir. Birincisi toplum için, bütün için üretirsiniz. İkinci halde de, üretiminizi birey bazlı motive teşvikli gereksinmelere dönüştürülerek ürettirilir. Aksi halde özel girişimci ürettiğinizi tam randımanla topluma götüremezsiniz. Çünkü kişisel sahibi yet, toplumsal olan yararın dahi üstüne taşınır. Yani siz toplumsal güç ve emekle üretirsiniz, toplumsal güç ve emekle üretimi ve üretim gücünü dinamiklersiniz, ama girişimle üretimin tümü birey keyfi kazanımına döner. Bu kez de, bu birey kazanımını; topluma nasıl döndürebilirim demenin yollarını zorlarsınız.
Basit ve kaba söylem bir örnekle, hem de nice keyfilikleri özgürlük diye ciddi söylemlerle karıştırır olmamıza çarpıcı örnek olsun diye kaba örneği yeğledim. Tek başınıza ve iki kişi olduğunuzdaki, farklı girişimlerin neler olabileceğini belirteyim. Tek başınıza iken yellenme özgürlüğünüzdür! Yani keyfiliğinizdir! Aslında bu bir özgürlük değildir. Özgürlük sandığınız bir yanılgıdır. Siz iki kişi iken, ortadan kalkacaktır. İki kişi iken bunu özgürlük olarak dilemek yeni durum şartının sınırlılıklarını ve yeni durum olanaklarının ayırdığında olmayarak, bir öncesi keyfilik düzleminin şartını, sürer olur sanma yanılsamamızdır. Ve de, yeninin oluşunu engellemeye dönüşecek bir kör oluştur.
Yeni şartlarda yani iki kişi iken bağımlılaşarak, kısıtlılaşarak birçok öznel özgürlükler yani keyfilikler, kişisel bilinçsizlikler ve hoşlanmaları yitir olmanız, sizin çok büyümüş bir kazanç muktedirliğinizdir. Bu şu demek, sizin yellenme keyfiliğinizle başkasına vereceğiniz, zarar veya rahatsızlığın, aynısının karşı tarafın kullanması ile de, sizin duyacağınız rahatsızlıktan kurtulmanız, karşılıklı bağımlılaşan bir gerektirme olaraktan, bir kazanımınız olacaktır. Bu gerektirmede karşılıklıdır. Yani, yeni durum, bir yellenememe mahrumiyetlik örgüsü ile kazanılmış, ilişkilenmiş çok güçlü ve yararcı kazanımı da doğurmuştur. Eş deyişle keyfilikleri kaybedecektik, ama aklımızın alamayacağı denli gereklilikleri de kazanacaktık.
Yani yeni şartlardaki bir mahrumiyet, aslında başka bir özgürlüğün, üretimin doğması için gebeleşme ilişkisidir. Çünkü yepyeni durum olan özgürlük, siz tek başınıza iken, asla düşünüp başkasından duyamayacağınız bir belirmedir. Buradaki bir ikinci ve üçüncü yanda, yeni bir özgürleşme şartlarının ortaya çıkmasıdır. Ve yeni durumlarda da, özgürlük girişir. Kendi sınırlı oluşunu kendiliğinden belirler. Sınırları olmayan her hangi bir durumsal davranım, özgürlük değildir. Her özgürlükmüş gibi ilişkilenerek gerektirilen şeyler; bir sınırlama girişmesi ile karşılaştığında çuvallar. Bazen yoksun kaldığınızın da ancak bir özgürleşme olduğu fark edilir.
Sürecek
a href='http://www.ozgurlukicin.com' mce_href='http://www.ozgurlukicin.com' target='_blank'img border='0' alt='Pardus... Özgürlük İçin...' title='Pardus... Özgürlük İçin...' src='http://www.pardus.org.tr/banner/bts01.png' mce_src='http://www.pardus.org.tr/banner/bts01.png'/a
Bayram KayaKayıt Tarihi : 29.7.2009 12:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!