Toplum Ve Halk 15 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Toplum Ve Halk 15

Bunların uyumlaşma (adaptasyon) sorunları ortaya çıkmıştı. Söz gelişi iki başlı yönetimleri oluşmuştu. İki ibadet yerleri olmuştu. Tapınaklar birleşse totemlerin yeri, sorunu çıkmıştı, Totemlere aynı anda gelindiğinde yer kavgası çıkmıştı, tapınağa girin ayrı ayrı kapılardan sağlanması sorunu çıkmıştı.

Tapınakta oturma düzeni sorunu, zamanla sağ ya da sol yanda durma, sağdaki totemin ya da soldaki totemin üstünlüğü çatışması çıkmıştı. Kurban tören ve bayram günleri ritüel tören sorunları. Tapınağın kendilerine özgü bakımı. Evlilik ilişkileri, toplumsal iş paylaşımı ve düzenlenmesi gibi bir yığın girişen beklenmeyen, ittifak öncesi kestirilemeyen ama aşılması gereken kurumlaşacak kurallaşacak sorunsallar çatışma olarak beliriyordu.

Artık halk farklı inançlarından, farklı totem aidiyet ata soylu oluşla çatışır olduklarından, her bir totem grup, halkta; etnitise tanım hüviyetine bürünecekti. Halk, ittifakların farklı totem aidi grup insanlarından oluşuyor ve ittifakın (toplumsal sözleşmenin) üretim dışındaki zamanını belirleyen ve yine topluma insan gücü devreden, hiç de bugünkü gibi olmayan, bugünküne benzemeyen anne baba gibi akraba anlayışlı bir aile yapısıdır. Gide gide bugünkü aile yapısını belirleyecek olan bir yapıydı

Halk daima, olumlu olumsuz etkilere açık, bir ortalama yoğunluğun belirişidir. Bu ortalama belirişin iki ucunda da, çok muhafazakârdır. Bir uç ilericiliği muhafaza ederken, bir ucunda geriliği muhafaza eder. Bir uç, her değişmeye açık oluştan dolayı hırçındır. Diğer uç da her değişmeye bir korku ve bilinmezlikle baktığı için, hırçın ve tedirgindir. Halkın sağduyusu ortalamadan çıkar.

Eski çağlardan beri, toplum belli belirsiz oluşmaya başlar başlamaz, toplumun insan yanı, toplum yaşamının karşısına, halk yaşayışı yanını da, dikmiştir. Bu iki yaşam biçimi başlangıçta iç içe geçen ve ayrışan açılma daralma salınım dalga atımlarını veriyordu. Bu iki alanın farklı, yaşantılaşmasının çelişen sürtüşmesi, toplum yaşamı daha başat olup, belirginleştikçe, halk yaşamı keskinleşmeye ve daha belirgin olmaya ve seçilmeye başladı. Bir saldırıda kendilerini de savunamaz aczice içeriyordu.

İnsanın halk yaşantılaşması ile toplumsal ilişki yaşantılaşması, alabildiğine farklı ve yinede bağıntılı olabilmektedir. Halk yaşamının alabildiğine olan yanı, halk alanının bir öznellik zenginlik havuzu olmasıdır. Halkın topluma bağıntılı olan yanı ise; jonksiyon kontrolle, yani azalan artan ve kararlı iletişmesi iledir. Halkın alabildiğine olan yanınızı da zamanla sınırlar. Yine toplum halkların bu alabildiğine olan yanını zayıflatır, sönümletir. Yada gerektiğinde halkın alan gücünü şiddetlendirir. Salınıcını büyütür. Jonksiyonun akım ve gerilim kontrolünü toplum, refahın pay edilen sunuluşu ile ve nesnel, bilimsel gelişme ile verdiği tutumlaşma ile sağlardır.

Toplum, insanın kendisini ve doğayı somut üretiş biçimidir. Bu birinci yanın, yani toplumsal olarak üretir olmak, halk yaşayışını ortaya çıkarır olmasına karşın, toplumun ikinci bir temel özelliği de şudur: Toplumun zaman içinde, sürekli ve kesikli, gelişmesi vardır. Ve toplum devrimlerini süreçle zorunlu olarak devreye sokar. Bu durum, zamanın akış yönüne göre, değişmeyle çok uyumludur.

Toplum zorunlu olarak dönüşürken, halkın alanı bu gelişme ve değişmeye kendi iç çatışan yapısal zorunluluğundan ötürü, çabuk uyamaz. Hele eski çağlarda… Bu zorunluluk iki şekilde etkinleşir.

İlke olarak halk, içinde bulunduğu yapıya alışmıştır. Alıştığı ortamda halk kendisini güven içinde hisseder. Enerji harcama kararlılık düzeyine en uygun bilgi ve davranışları kullanmaktadır. Halkın bu kararlılık tercihi; gelişmenin bilinemez olmasına duyulan korku nedeni ile de yüzdeleşir. Bir ileri gelişmedeki bilinemezliklerin var olması, yani geleceğinde yeni gelişimlere açık olması vardı. İşte bu biraz mistik bilinemezlik içermeydi. Bu korkular, halkın bilinçaltı serüvenidir. İşte bu gibiler içindir ki, halkın yöneyi; temel güven kaygısıdır. Güvensizlik duygu karışıklığını en azında içinde bulunduğu, alıştığı ve daha iyi pratiklikle bilip yaptığı, halk zamanına; kendine göre doğru olana yönelmesidir! Hatta halkın bu bilinir olana (geleneğe) yönelişi, genelde de, bilinenden de, daha geri zaman ilişkilerine doğrudur.

Gelenek görenek ve töresel yapılar, yani inançlar halkın kendini güven içinde buldukları deneysel oluşmalardır. Bu tür sosyal öğrenmeler inancı ve dinleri de başlangıç zaman ve zemindeki bu tür yapıya bire bir uygundur. Halkın genel felsefesi de, değişenin, kararsızlığından tedirgindir. İnançlar halkın bu tedirgin oluşlarını zamanla üslenmek zorundadır. Nitekim de inançlara da, değişmezlikle ilke sinip sarılacaktı. Böylece hem ruhsal, hem düşünsel kararlılığa ererler. Bu en az enerji israfının tüketimiyle huzurlu olurlardı. Değişmezlik ilkesi, yaptırım gücünü pekiştirir bir zihni ikna edecek olan doğrulamanın meşruiyeti idi de.

İkinci olaraktan da, halkın zor ve yavaş değişir olmasının nedeni, halkın tek tek kişilerindeki olası kusurun biriken çokluk yapı oluşturan direncidir. İki ayrı alanın, toplum alanı, işlev ilişkilemesinden ötürü kendiliğinden bir ileri gidiştir. Bir diğeri olan halk alanı da, yavaş devinir oluşundan ötürü, ileriye giden toplum devinimine göre, böylece de geride kalışıdır. Bu halktaki kimi olası yüzdelik kişilerin izanındaki ve idrakindeki, farklı kişilik sosyal ve biyolojik gerilik durumlarının yarattığı bir sürtüşmedir. Çok durumda iki tarafta, sürtüşen yaşayış alanı olaraktan, faylaşma güç birikimi zorunlu olarak yapacaktır. Toplumun kriteri, üretim alanında; bu olası yüzdeyi işin başında eler.

Daha açığı, toplumun kendi kendisini organize eden entegre devresini üretebilmek için, tez elden bilgisel ve teknolojik ve üretimsel, iş bölüşümü olaraktan da ilişkin, değişip gelişmesi; dönüşmesi zorunludur. Halk, toplumun bu değişken; üretimden gelen yapısının, kendisine sunduğu tüketimle zorunlu ve yaşamsal olaraktan bağıntılıdır. Yani halkın, toplumsal olan entegre devreyi kullanmak ve tüketmesi için, hızlı gelişmesi gerekliydi. Ama halkın toplum gibi acilen ve zorunlu olarak, ani değişip gelişmesi hemen mümkün görülmemektedir.

İşte bu temel neden, halk ve toplum devinimlerinin kendi çekim alanları; iki ayrı alanın farklı farklı değişmesini ön görmektedir. Ve bu iki farklı alanın farklı zamanlarda evirilip, gelişmesini, çatışan sürtüşmesini ve zamanla da halkın dönüşmesini zorunlu kılmaktadır.

Aynı düzlemde ve birbirine bağlı olarak devinen iki alanın, devinme hız farkı, birbirine fren ve sürükleme etkisi yapmaktadır. Halkın tavrı, topluma fren etkisi yaparken, toplumun güç etkisiyle, önde olması nedeniyle, geride olan halk alanı çekmesi, halk alanını sürükleme olarak ortaya çıkar.

İşte çağlar içinde, halk ve toplum gibi iki ayrı alanda sürtüşen insan; hayati olanları üretir iken, üreten zamanını toplumuyla geçirir. Refahı tüketen zamanını da, halk yaşantılaşmasıyla geçirir. Bu iki güç alanları da birey ve kişi insanlar için, aşılması gereken durumlar ortaya çıkarmıştır.


a href='http://www.ozgurlukicin.com' mce_href='http://www.ozgurlukicin.com' target='_blank'img border='0' alt='Pardus... Özgürlük İçin...' title='Pardus... Özgürlük İçin...' src='http://www.pardus.org.tr/banner/bts01.png' mce_src='http://www.pardus.org.tr/banner/bts01.png'/a

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 25.7.2009 10:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Öcal
    Osman Öcal

    İnsanların toplumunu ve toplumun yapısını başarmış olması, yine insanın kendi kendini, halk gibi bir başka kulvarda yansıtır olma olasılığını da gerçek yapmıştır. Halk bir bakıma sırf insan insan ve insanların kendi ilişkilerinden oluşur. Oysa toplum: sadece insan ve onun emeğinden oluşmuş bir yalınlık değildir. Toprak, fabrika, alet, edavat, bilgi birikimi, gibi bir yığın cansız unsurların girişen yasallıklığı ile, insan bilinci ile, etkileştirilen bir enteğre oluşun sistemidir.

    ANLAMLI BİR AYRIŞTIRMA.EMEĞİNE KALEMİNE SAĞLIK HOCAM. TEBRİKLERİMLE SELAM VE DUA.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Bayram Kaya