İçinde bulunduğu yapının süreçleri onu buraya kadar taşımıştı. Toplumsal yapı, yeni bir süreçleşme ile üretim, tüketim, paylaşımı yapılacak bir üst aşamanın dönüşme sinyallerini zorlamaktadır. Bu yapı daha çok otomatiktir ve toplumsal bilgi bağımlılıklıdır ama evrensel oluşuma katılımlı, pahalı ve tükenen kaynak transferlerine dayalı olacak, geleceği bambaşka şekillenmeye aday bir evrimsel devrim olacaktır. Halk hala üretemediği için, yapının egemeni değildir. Aksine yapının inayetinde, bir merhamet ve sadakalık unsuru mesabesinde gibidir!
İnançların temel handikabı, yani açmazları, yazı dizilerimde belirttiğim gibi; inançların süreç içinde ve süreç boyunca kolayca değişip gelişir olamamalarıdır. Eş deyişle ve teknik deyişle kendisini güncelleyememesidir. Kendini formatlamaya, kapalı tutmalarıdır. Bunun handikabı ise; kendisini tek doğru bilmesidir. Kendini hak bir inanç sayıp, ilahi vasıflı olduğu iddiasıyla, halkı kendisini içine kapalı yapılandırmalarıdır. Bu da, dışarıdan enformasyon almaz olmanın, kaçınılmaz sonudur. Öyle ya, elinizde apaçık kutsal olanın kitabı varken başkaya ne hacetti?
İnançlar bu haliyle çok büyük yaptırım gücüyle karşı gelinmezlik elde ederler. Ama aynı hal, halkın tutumlaşdıkları zamanın, toplumlara göre; toplumun çok çok gerisinde kalan bir tutum dirençleşmesini de ortaya koyarlar. İnanç sistemlerinin kendisini, tek doğru ve tek gerçeklik olduğu vehimleşesi ile dıştaki enformasyona kapalı olması demek, aslında o inancın işinin bitikliğidir.
Halk bir yanı ile toplumsaldır. Bir yanı ile ve kendi var oluşuyla, haklı olarak, toplumsal yanı pek temsil edemez. Halk, toplumun çeşitli nedenlerle üretemeyen yanıyla; topluma devamlı emek gücü sağlayacak bireylerin, ham kaynak oluş yanlarının da toplamıdır. Ayrıca halk, toplumdaki bireylerin, toplumsal üretimleri dışında kalan zamanlarını geçirdiği yerdir de. Halk, birey ve kişilerinin; sıkça ittifaklarla dönüşen yapılarının, sembolik bayramlaştırmasını ve refahını yaşadığı, eğlencelerini tükettiği, kişi ve bireylerin stres atmasını ve tinsel doyum meditasyonunun sağladığı yerlerdir de.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Halkın sanatı halkın kendisini ve toplumunu yansıtır.
DEĞERLİ ÇALIŞMANIZI SÜRECEK İNŞALLAH. TAM PUANLA KUTLUYORUM.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta