Toplum Ve Halk 04 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Toplum Ve Halk 04

4-]Toplumsal yapının temeli, sosyal birlikti (komün) yapı gibi tek bazlı bir yapının, ikili yapı olacakla iki koldan; serpilip gelişmesi ile topluma yansıması olaraktan görülebilir. Yani teknikti üretim toplumun içine ana unsurdu sağlayış olarak yansırken, sosyal birlikti totem ve tabu kişilerin özel yaşamı içinde, halksak yapının nüveleri olacakla kaldı.

Yani, dalgalanan sosyal birlikti sistem, hünerli emeğin girişen tayflarına ayrıldı. Bu tayflardan biri halk, diğeri de toplumsal yapı idi. Toplum ve halkın karşılaştığı, düzenli girişme alanlarına, yani, halkın toplum eşiğine geldiği, birbirinin eşiğine adım attıkları yere de; KAMU diyoruz. Yani toplum ve halk bütününe ait düzen eşilen girişme alanı, kamu alanıdır. Bu alan ne tam halk gibi ne tam toplum gibidir. Kamu, halktan ve toplumdan özellikler taşır. Toplum nosyonu biraz fazladır. Bu yüzden kamu da toplum komutludur.

Halk alan, genelde kendisini tarif edebilmesinin bir yaşantı aşma kılınış alanıdır. Ancak bu kendisini tanımlayıp tarif etme ve biçimlenen özel yaşantı aşma alanı da ilanihaye sürer bir oluşma değildir. Her iç ve dış girişme gibi bu girişme de kendi girişmesinden ötürü; kırpılıp, frenlenip, sınırlanırdır. Üstelik halkın toplumsala değin bağımlı sağlayıştı oluşumlundan ötürü de ve halkın topluma katılır olmasından ötürü de; halkın bu kendisini öznelce, inancı ve etnikti tarif edişti tavrı, sınırlanmak; frenlenmek ve gerilemek zorundadır.

Kamu alanı dediğimiz yer, olgu, dönüştürücüdür. Kamu alanı; halk alan ve toplum alan gibi iki alanın varlığından ötürü, zorunlu olaraktan vardır. Kamu halk alanla, toplumsak alanın kesişim kümesidir. Bu alan ne tam toplum gibi ne tam halk gibi işletilirdir. Değilse sonradan icat bir ucube de değildir. Toplum ve halk kavramının farklılığını bilmezdi çoğunluk, kamu alanın engelcini ve frendi sürtüşmesini algıladıkça, kamu alanını yeni çıktı sayacaktır! Bu (kamu alan) eskiden yoktu. Şimdi nereden çıktı? Gibi maksatlarını tarif eder cümleler kuracaklardı.

Cümle kurmakla kalmayıp, hızlarını alamazlar da türban engelcini; vergi verenle; asker anası olan bizler niye böyle türbandı oluşla davranıp, türbandı oluşla, kamu içinde niye biçimlenmesindi? Gibisinden köhne hezeyan okurlar! Topluma değin olan vergi ve askerlik gibi karşılıklı bağımlılıkça sağlayıştı yükümlülüklerle; halka (inanca) değin olan özneldi ve karşılıklı sağlayıştı olmayanı, birbirine karıştırır akıl fukaralıklarıdır bunlar.

Akılsızlık sosyal özneldi geçişen bir hastalıktır. Eskiden beri olduğundan bayağı kroniktir. Her inanç kendini öznelce tarif etmesiyle toplumsal olamayacağına dek engeli (bilmezliği) karşısında toslamalarını, bu nereden çıktı? Eskiden böyle bir şey yoktu! demenin gaflet ve delaletine düşerler.

Hâlbuki ki, kamu alan; halk ve topluma değin karşılaşmaların, bir ara girişme, uygunlaşma, bir alanlar kontrolcü dönüşümler yeridir. Matematik dille ifade edersek, halka dek olan şekilsek bir A tanımlı daire ile topluma değin tanımlı bir B dairenin kesişen C tanımlı kısmı; kamu alanıdır. Yani kamu bütüne değin olan girişmeyi kapsar. Oysa halk alan sadece halkı, toplum alan, sadece üreteni kapsar.

Bu kamu kesişendi, C tanımlı ortamlar; girişmelerin davranış alanıdır. Halk ve topluma dek davranışların sınırlandığı, merkezi otoritenin düzenlediği bir yasallıktır. Bu kesişim alanın içinde kalmayan dairesel büyük kesim alan, halkın özel yaşantılı, kendisini tarif ettiği alandır. Yine Bu kesişim alanının dışında kalan; topluma ait büyük alan da, toplumun nesnelliğinin belirdiği alandır.

Halk içinde öznelce kendinizi etnikti (inancı) tarif edebilirken; kamu alanında kendinizi öznel tarif edemezsiniz. Kamuda yurttaş hüviyetli bir toplum aiti olur vatandaşlığınızı tarif edersiniz. Hak ve sorumluluklarınızı (yükümlülüklerinizi) vatandaşlık tarifi belirtir. Böylece girişirsiniz. Böylece sağlayışınızı taleplersiniz. Toplum alan içinde de bireysinizdir. Birey kamu alanında birey değildir. Toplumdaki makine mühendisi gibi davranamaz.

Tamamen o koşulların standartlarına göre sağlayıştı davranan, adeta aynı işlev konum davranışı içindesinizdir. Toplumsal alan, kelimenin tam anlamıyla evrenselliğinize (Dünya birliğinin dışına) gidiştir. Toplum içinde genelce tarif, kolektiftir. Özelce tarif mesleki uzman nitelik kariyerinizdir. Yani o toplumun vatandaş aitisiniz. Halk içindeki tarifiniz ise bir inanır, bir mürit, bir aile reisi, bir muhafazakâr gelenekçi oluşunuzla belirtilir.

Siz toplum alan içinde halk alandaki gibi kendinizi tarif edemezsiniz. Toplumda bireyler (uzman kişiler) vardır. Bir birey olan doktor; ben doktorum istediğim gibi davranır, kendimi istediğim gibi tanımlayacaktan, istersem steriliz çalışırım, istersem çalışmam! İstediğime istediğim an bakarım, ya da bakmam! Diyecekten oluşla, bu benim insan ve kişi hakkımdır diyemez!

Diyemezsiniz. Kamunun insan ve kişi hakları farklılaşmıştır. Buranın girişmesi toplumsak-halksak girişmedir. İşler burada resmiyet kazanır. Resmiyet ispat hükmündedir. Toplumsal alanda insan ve kişi hakları, toplumun daha özel birimlerine doğru indikçe, çalışma hayatının düzenlenişine, çalışma hayatının verimliliğine ve çalışma hayatının işlerliğine ilişkin, üretim sel sağlayışlara dönüşmüştür. Oysa halka değin hayat, kişinin rahatına, kişinin huzuruna denk düşen kişi tercihlerin tüketilmesine doğru, kayar.

Kamu alana ilişkin bir örnek de elektronikten vereyim. Transistorun kazanca dönüşen işlev eşmesi vardır. Transistorun içinden girişen P N P gibi alanların örnek teşkil etmesi bağlamında ve bu alanların geçiş (akım-gerilim geçişi) sağlayıştı, kontrolü bağlamıyla benzeşir. P alanlar toplum ve halk alan içindeki insanları simgeler. Ve beyz (base) denen yerin nesneldi kamu alanını anlaştırır olması bağlamında bir düşünüşle, kamu konusunu biraz daha açıklığa kavuşturalım.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 30.5.2008 14:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir

    Halk bilme zorunluluğuna, kolay olanla, çaba gerektirmeden, inanma ile ulaşır. Sorunları bir başkasına havale etme kolaycılığı ile, hemen; inanma temelli yaklaşımlarını, kendine siper edebilmekte. Suçlayıcılıkla, hele en kolayı; inançsızlıkla birbirini suçlayıp, üst olanı alt olana indirgemektedir. Sorumluluğu bir çırpıda üzerinde atabilmekte. Toplumsal olanla, halksal olanı, soyut olarak iç içe geçirebilmekte.

    çok katılıyorum dizelere .....kaleminiz var olsun...saygıyla
    müzeyyen başkır

    Cevap Yaz
  • Osman Öcal
    Osman Öcal

    EMEĞİNE YÜREĞİNE SAĞLIK ÜSDAT.TEBRİK VE TAM PUANLA SELAM VE DUA.

    Cevap Yaz
  • Zeynep Nilgün Gökçeöz
    Zeynep Nilgün Gökçeöz

    Emeğinize teşekkürler...Bitti...İşte herşeyin özeti o bir kelimede...Kutluyorum..

    Sevgiler..

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan

    Genel konuşmalarımız sırasında hiç dikkat etmeden,aralarındaki farklılıkları görmeden,bilmeden,sorgulamadan;daha da ileri götürürsek eğer ''kavramadan'' birbirinin yerine geçtiğini sandığımız iki sözcüğü ; halk ve toplum sözcüklerini özensiz olarak birbirinin yerine kullanıyoruz.
    Görünüşte anlamsal ve sosyolojik yönden herhangi bir farklılığı yokmuş gibi gördüğümüz bu kavramlarla ilgili olarak Dostum Bayram KAYA'nın dört bölümde ele aldığı geniş donanımlı makalesini ilgiyle okudum.
    Makalenin içeriği çok zengindi.Konunun ortaya konuluşu,konunun öz'ünü teşkil eden ''halk/toplum'' çeşitlenişi çok zengin düşünce analizleriyle değerlendirilmiştir.
    Olguların nesnel boyutlarıyla değerlendirilişi sırasında konuyu somutlamaya dönük örneklemelerin çeşitliliği akıl yürütmek için değerli malzemelerdi.
    Sayın KAYA'nın büyük bir sabırla ve yorucu uğraşlarla,tükettiği emekle sayfalara taşıdığı bu çalışmayı çok önemsiyorum.
    Makalenin düşün evrenimize çok yararlı bir malzeme olacağına inanıyorum.
    Böyle grift bir konuyu büyük bir cesaretle ele alarak işlediği için Dostum Bayram KAYA'yı tebrik ediyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Bayram Kaya