Toplum şizofrendir! Ve toplum algısı histerik bir yanılgıdır. Peki nedir toplumu buna sevk eden?
Kimsenin kimseye tahammülü yok. Dikkat ederseniz kimse diyorum, çünkü karşılaştığım çoğu birey, birer
kimlik olmanın dışında, kimlik olma endişesine de genel itibari ile çok uzak.
-O zaman bu taklitçi yaftayı kendimize nasıl yapıştırdık?
Muktuplardan, şiirlerden gelen bir toplum, nasıl oldu da bu kavgacı tahammülsüz ve birbirini bu denli
tüketen bir toplum olmayı, bu kadar kısa zamanda sindirip, evrildi? Bir çoğumuz bu sorunun cevabını
gelişen teknoloji ve internetle bağdaştırabilir, az da olsa payı olduğunu düşünmüyor değilim. Ama benim
kanım; bu sorunun cevabının aslında kendimizde olduğu yönünde. Toplumu buna eviren aslında toplumu
doğuran, toplumun çekirdek kaynağı, yani ebebeyinler...
Sanayinin gelişimi insanları üretimden alıp tüketime iterken, kontrolsüz tüketim ise bir bakıma
yalnızlığa mecbur kıldı. Yalnızlaşan bir toplum bireylerin rekabetini arttırmaktadır. Yani diğer bir
deyişle; sınıf ayrımını ortaya koyan 'ne kadar çok tüketirsen, o kadar mutlu olursun' yanılgısıdır.
Oysa özüne dönmeyi becerebilenler, bunun çok ötesindedir.
Bir tünelin içinde ilerleyen kalabalığın arasında, tünelin başına dönmeye çalışanlar, yorulup kendini
kalabalığa bırakır. Çoğunluğa uymak, genel itibari ile kaybeden tarafta olmakla eş anlamlıdır.
-Ne kadar uzağa fırlatabilirsin bir taşı?
Burada asıl önemli olan soru; taşın ne kadar uzağa gittiği değil, taşın gitmesini istediğin yere ne
kadar yaklaştığı olmalıdır. Kendini tutup fırlatanlar, (buna sıçrayanlar da diyebiliriz) toplum
algısını şekillendiren kesim olurken, kendini kalabalığa teslim edenler de, bu şekillenen algının bir
parçası olmaktadırlar.
Toplum şizofrendir dedik! Toplumu bu iki yüzlülüğe iten ise, tünelin başında kapıldıkları bu
kalabalığın, tünelin sonuna gelindiğinde ise yerini yol ayrımlarına bırakmasıdır. Bireyler; eğer bir
çıkışı seçmek zorunda bırakıldıklarında, menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi, başa dönüp yeniden
başlamak ya da tünelin ortasında durup daha doğru bir seçim yapmaktan yeğ tutuyorsa, toplumun bu
histerik algısına uymak ne yazık ki bizi çoğunlukla, bir kaosa sevk edecektir. Nitekim de bu öyle
olmakta...
Kemal Değirmenci
19 Temmuz 2015
Kayıt Tarihi : 21.7.2015 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
teşekkür ederim üstad
Emperyalizmin taktiksel zekası (!) ile göle çalınan maya bütün gölü yoğurda çevirir ve bu göller de hep doğası çöl olan susuz ve bize hiç uzak olmayan ve hatta kısmen içinde olduğumuz coğrafyalardadır...
Denemeniz için kaleminize sağlık sayın Kemal Değirmenci...
TÜM YORUMLAR (2)