Hangi aşkları gördüm de hayat bulmadım yeniden
Hangi yürek yangınları beni titretmedi ki
Hikmetine şükürle uzandığım
Söz veriyorum sana
Sevdalandığımın hasatını toplamadan
Ecel Azrail ile randevulaştığında
Ne gök bilecek ne de yer
Gecede bilmeyecek gündüzde
Anamdan öğrendiğim suskunluğumla sözlüyüm
Dilim süte değmiş bir kere
Marazlı fikir yoğurdu güneşe bansa da
Kaynatamaz yüreğimi ıslatan damlamı
Yanılgılar dünyasında bir zerreyim işte
Ölümün tüyü ömürler bağışlamıyor
Kendimden kaçıp gitsem kutsal düşlere
Dinmez içimdeki masalları hiç eden fırtınalar
Dinmez mahşeri ezberleten provalar
Başsız ayaklar sürüklendi
Hayatın ücrasında
Nice karanfillerin
Nice çiçeklerin boynu büküldü
Niceleri üşüdü çatallaşan geçitlerde
Nice fırtınalar koptu
Kusurların gayri meşru çehresinde
Ve… Ben ıslandım
Göğü öpen hayallerimin
Yamaçlarından düştüm
Bu yüzdendir
Nişan yüzüğü parmağıma uymaz
Gönlüm aşka her hazırlandığında
Yol dediğim sızı ayaklarımdan geçer
Mabetlere diz çöken mülteciyim bugünlerde
Vakit ilkindi sularında
Duvarlar yıkılsa rüzgârlar ıslatır saçlarımı
Gözlerim buğulanır yağmurlar susar
Can nefesi ararken beden çatlar kahrından
Bir garip haldeyim şimdi
Ben eski, dünya yeni
Hikmetine şükürle uzandığım
Topla beni
Sibel KILIÇ
Sibel Kılıç SevdayeliKayıt Tarihi : 4.9.2015 00:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!