Topalcalar.. İla karga, akbaba ve baykuş
Bekleyen
makus
topal baykuş,
gözcü-korkuluk doğurdu.
uçarak gelen
kara karga,
gaklaya guklaya
işte buna dadanır,
özgün;
kız-korkuluğa.
Sonra,
'puhu, puhu! '..
oldu üzgün,
bilmem kaçıncı.
Korkuluk,
sabahları uyanır,
yola çıkar durur her;
okula gitmek için.
liseli kız.
Akşama topalcalar çıkar,
bir kurt havasında -
nihahahah-; kar
ise tutmuştur zaten.
Dört bir yana
koşturur
bu topalcalar.
Her bir
kafadan ses çıkar.
Bu,
kırkayağın
bacak sayısına benzer.
düşünceleri ne de
çok imiş
koca Baykuşun.
Ey akbaba, ey karga,
sen korun,
savulun!
Çölde vaha yok,
ağaca çarpmak kolay.
'Züccaciyeciden aldığın
safranı zerdeye kat'
daha demin yaptığın,
diyen bir ses var,
havada dolanıyor...
Züccaciyecide safran
ne arasın. Ama sahiden
safran,
zerde içindir.
özgün karayip biberi,
rüyalarının
da talancısıymış.
Daha çok,
bir egzotik biletten;
şu an,
onun dımdızlaklığı:
üç vakt her
daimliği
de ama...
Bir orta oyunu
meddahı,
yanaştığınca yanınıza,
her sefer:
9('Ortalıkta kaynayan
'Topalcalar'',,
onlar için,
onlara,
ve onlara dair
ki aynen,
onlar için..) 6
'Söyle! ' dediler,
e öyle 'Söyle.'
dedim:
kimin gözü
kimin sözlüğünde?
:Bu şiir yazılıyorsa
hala;
bir bit yeniği
var, olmalı;
sürüp gidende,
gider görünende...
Kayıt Tarihi : 22.3.2006 06:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)