Ben bu sesten alındım
bir şey düştü üstümden
eğilip alınacak gibi değil
tüy gibi döndüm kesildiğim kapıya
sussam uzayıp gider papatyalar ve
banyoda çatlayan fayans sesi…
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Başarısız bir şiir çalışması Eşref Bey...
Şiirin duvarlarını çok çok kapalı tutmuş yazar.Zira içinde yaşanan tatlı tatlı aşklar veya hayal meyal yaşantılar var. Kutluyorum.Olur mu olur, hoş şiir. Saygılarımla.
benim şiir yazma zekam ancak bu kadarına müsait de geç git..
dakikalarca fingirdeyeceğine
Siz kumda oynayın,
çöp batmasın
aklı olana çok şiir,olmayana yok şiir
Kutluyorum sefayla okudum elinize yüreğinize sağlık
Fevzi bey bende size aynen katılıyorum. Hem manasız şeylerden mana çıkarmaya çalışıyor insanlar. Adamın biri can sıkıntısından eline almış kalemi öylece karalarmış önündeki kağıdı onu gören ve her olur olmaza bir manaya yüklemeye meraklı adamın biri bakmış bakmış bakmış. Kendince ne manalar çıkarmışsa artık Vay be üstad ne yaptın sen be, demiş karalayan adam Valla bişey yok öylesine can sıkıntısından isterseniz hemen silerim. demiş.
Şiirlerinin tadı damağımda kalan şair hemşehrim şeref bilsel2e başarılar dilerim.
Selika / Şeref Bilsel
Kayalıklarda dinlenen bir şarkıydık
yoksul adamlar bilirdi yüzümüzü
gittin niyetsiz bir şafakla söyleştin
ıslak pervazlarda gülüşün kaldı
yağmurdan önce saçların
ateşte kızarmış güllerin vardı
Sen susadıkça bir ceylan ölürdü apansız
dilek ağaçları sökülürdü yamaçlardan
kıyısında dinlendiğimiz zerdali
saraçlar çarşısında yakalanırdı
ruhunun ritmini sunarken kayışlara
ben boğulurdum sen susadıkça
Gözlerin ertelenmiş bir bahardı
rıhtımsız gemilerin süslendiği
sarı divanlarda yasaklar
açılmamış nevresimler ve muskaların vardı
durmadan yağmalanan bir şeydi akşamlar
Kayalıklarda dinlenen bir şarkıydık
yoksul adamlar bilirdi yüzümüzü
usulca dağlara çektiler bizi
bilmediler / bilmesinler
hangi gülün kokusundan zehirlendiğimizi
Kime yenilmeliyim söylemiyor toprak
papatyaların kehanetinden yorgunum
yorgunum yüzüme defnedilen mahşerden
niyedir bilmiyorum ama
geceyarısı şeytan deresine vuran
ayışığına teslim ediyorum seni
ilk defa kendimi yenmekten dönüyorum
kendime gelirken senden gidiyorum
yüzün silinmiyor akşamlarımdan
ellerimde ayrılıkların esmerliği varken
sen de git selika git
kendini de götür giderken
Her güzel şiir, çağlarının, devirlerinin insani bir soluğudur ve yalnızca, hırçın atların alaca toynaklarıyla çiğnenmemiş o bakir toprakların koynunda filizlenir katıksız ve sevda kokulu şiir tohumları…
'bütün camlar birer yanaşmadır'
okudum okudum düşündüm...düşündüm düşündüm okudum bu dizeyi...
yanaşma sözcüğü yapıştırma ,yakıştırma,güzelleştirme,ışıklama,yoksullaşma,karanlıklaşma,acıkma,özlemleşme,aşklaşma,dayanışma,yardımlaşma,iyileşme,çingeneleşme vs...algılarını oluşturdu zihnimde...sonra durup durup camlarıma baktım...tabakalaşmış silikon taşıydılar;pervazlar arasına gerilmiş...düşmesinler diye çivilerle çakılmış,macunlarla sallanmaz hale getirilmiş...yüzünde yağmur damlacıkları ve güneş...yüzünde yüzüm,platolaşmış zaman haritası...derimde çizgiler,gözümde yeşil su...
ah şimdi bu dize üstüne daha neler desem!..de mi Kemal hocam:)))
seçkiye teşekkür ederek,herkese saygılar efenim...
Farklı farklı zekalarda yazılmış şiirler,farklı farklı zekalara hitap ederler
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta