TOPAL HÜSEYİN
Cihan harbinde vurulmuş sakat kalmıştı,
Çalışmıyor yoksul, el bakımcı olmuştu.
Herkes dağa çıkıp, savaşırken düşmanla,
İçi kan ağlıyor, uğraşıyor irinle kanla.
Kahpe Fransız saldırmıştı Sıdıka canına,
Zavallıydı,destek çıkamadı, çok dokundu kanına.
Topalım deyip üzülerek bir duvara dayandı,
Yapacağı bir iş olmalı düşüncesiyle kanlı göz yaşına boyandı.
Kira ücretini iki misli alıp evine bırakacaktı,
Fransız asker ve cephanesini kendisiyle yakacaktı.
Sıdıka ve Abdurahman’ın hayaliyle düşündü, durdu.
Koştu atlarını, arabayı İslahiye yoluna vurdu.
Hüseyin’in başında kalpak, üstünde sarık,
Elbisesi yırtık pırtık, ayakta delik bir çarık.
Şahlanmıştı gazi gönlü coşmuştu ama niçin?
Arabayı uçurdu makineliyi susturdu vatanı için.
Yanık bir yüz kolsuz ayaksız bir ceset,
Vurulmuş atlar yiğitler, Hüseyin özgürlüğe hasret.
Ruhun şad olsun gazim, içtin şahadeti
Mekanın cennet oldu, kurtardın memleketi.
Mustafa PEHLİVAN
10 Kasım 2006 - KİLİS
Kayıt Tarihi : 25.3.2011 09:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!