“-Topal Uğura vardım, her şey ataş pahası
Allah var ya bireş tenziline alalım heş değilise
ıramatlık bobamın gadim dosdu bobası
seni(n) kinin öğünde bi makene
şırk şırk şırk
iki ileri bi geri gene
şırk şırk şırk
bi oraya, bi buraya basıyoru
çan, çun, şan, şun
öğündeki “havla kaadı”nın bi köşesine
bi de esgi yazıynan yazıyoru
neyeyse?
aklı sıra çarpıyo, toplayo, çıkarıyo emme bana ne
ben netçeye bakarın deyon kendi-kendime
havla kadını sürüyoru öğüme
gözleri kaatda
başını gaşırkana
galemi gulağına sıkışdırıyoru
bilmen yalan, bilmen essah
“hu fiyet”,
deyip işin içinden çıkıyoru
aksini deyecek malumatımız yok
teze dünürlerine(n) varmışıyız sülale boyu
ordan geri dönebili misin,
töbossun olmaz,
adamların aklına kimbili(r) ne gelcek
öyle ya herkeşin gızı var
sankı başga döyüse ğetsek
netice değişecek
sakalı vermişiyiz puştun eline
devede gulak bile olmaycak
guruş gadar küsuratı
“-oda bizden olsun” deye
goya ikram ediyo,
keyf bağışlayo
“-len ben onca yıldır ata dosdu deye
sana ğeleyin, o ğaddar altın alayın
iniviceğin yedi lira mı Uğur Abe
bireş daha indir de u(ğ) raşmayayın
bizi bilinmedik döyüsün gapısına eletme”
valla anamdan galan tek dölümün parası
sadacana altına ğedecek
(oyusa anam ıramatlık daha dünnedeydin
şartlar şart ossun, emme
öyle demeğ icabediyomuş gibi ğeldi bana neyeyse)
hani urba, hanı oku, hanı şu, hanı bu
dananın parasını da başlık verisek
neye yetcek gurbannık guzu
telefon dire(ği) gıçımıza girmiş de
göze ğelen çöpelden mi gorkçaz
ölmüş eşek gurtdan korkmaz
donuzdan ne kıl goparsak kar hesabı
boynumuzu kösmüşüyüz adamın öğüne
“-nası olsa ırzımıza geçilcek
heş değilise dadını çıkaralım” deyelek
kanırtmaya garar verdim
Allah var ya birez feyletdim
zati de gulama su ğaşmış
“böyle öğünüze ğeleni gazzıklarsanız
üş gün sonura zuvudur galısınız
müşderinin aya(ğı) çekili,
hadi biz neyise sizi gadimden beri biliyoz
Allahınız var bize
birez yön(et) verisiniz de” de(ye) ceğ oldum
sanısın her gün altın alıyorun
adam bana çarşıdakınnarı gösderdi
“-biri ğeder beşi geli boba” dedi
bizim çocuklara bakdım, morardım
sakalı yok deye hanımın dediğini dutmadık
“-len Allah eyinliği versin
getire-ğetire bizi bazarın en pahacı yerine mi getirdin
vallaha en bahacı onnarımış” dediydi
gapıdan girerkene
içimden “-heyvah” dedim emme
ne fayda
emme deycemden de geri ğalmadım
“-canım genede bize bireş ucuz veriyondur”
edepsizlikden geri ğalmadı Topal Uğur denen döyüs
“-altın bu boba ucuz olsa kendim alırın
sana neye satayın”
“-doğru emme, adınız pahacıya çıkarsa”
“-deyelim bunu sen desen, sizin köyden
on gişi duysa
yüz haneli köyden
on gişi ğelmez geri ğalan doksan gişi
mezbur gene bura(ya) geli”
aya(ğı) topal file deği(l) valla donuz gibi
insan durduk yerde niye kendisine topal deditdirir ki
maksat köylüyü kendine acıtdırmak
kendi ayağıynan gelennere gazzık atmak
az-beri gavır deği şeerli
“-bizim köyde duyar valla,
köyün hepiciği duyar”
“-zati otuzsekiz pare köyden
senede bi ğişi gelse yete(r) de arta(r)
Alla(hı) ma bi deği bin şükür, gözedir zarraf gulunu
“-öyle ya daş atdın da golun mu yoruldu ”
“-yani ilk gelen gazzıklansa”
“-yau epap bana ğelmese
Davıda, o’na ğetmese Havız’a, falana filana
başga ğetcekleri ye(r) mi va! yoook!
sankı onnar gazzıklama(ya) caklar mı
elinde senet mi vaa(r) boba
“-dooru yok! ”
………..
adam varan-geleyi ğurmuş gardaşım
“-du(r) boba
bi takike” dedi,
tilafonun gula(ğı) nı gıvrattı
“-gızım zarraf amcen
nassın baken eyimin
bana yüzgırksekkiz’i bağleyvecen mi”
tekral gıvratdı
“-hayırlı işlee bol gazençlee
bizimo(ğ) lan
fiyetle nası be”
“-……………”
“-hııııhıım, eveet
eveeeet hıııhmmmmmm”
“-……….”
“-deme be!
…….
“-yapma yau!
“-……….”
“-eyvallah bizim o(ğ) lan da
heş oldu mu hinci bu
valla biz aşşa veemişiyiz yauuu
neye habar etmeyonuz arkideş
zabahdan beri dokuz bilezik satdım yau
…………..
öyle tabi, bilsek veriiymiydik
anasını satdımın gene cepden yedik
desen ya birini cereme veerivee(r) dik
“-………..”
“-adam aldı ğetdi yau ne bileyin valla
sarı cizmeli memeda”
“-…….”
“-bak seeen! sattığımız fiyete
alamecez desen-(y) e
esef ederin valla i(n) san habar etmemi yau toh!
hadi hayırlı işleee
...
ooooof, off”
“-…”
tilafonu gapatdı
öyle bi hayıflandıkıyne
yumru(ğu) nu masaya bi vurdu kıyne
içim cız etdi
elimdekini avcımdakını
çakdırmadan cebine gatıvırasım geldi döyüsün
get nalet osun,
tecaretine uğraşmak
bizim yapcağmız iş deği valla-talla
galpden götüreceğdi adamı ya(u)
“-tohh” dedim
………..
“-bok yedik
len hey.mını-dinini.iktimin gafası
sen netçen elin adamının gazzıkladığını
bilmen ne bok yediğini
basdır parayı al çık, değil mi”
…..
“-bok yedimin sen,
yönedini-mönedini
isdermin hinci bize yeni fiyetden satsın”
yürem küpüldemeye başladı
“-almacaz desek de çıksak
sankı öteki döyüsler esgi fiyetden mi vercek
solu(ğu) m daşdı
hemen paraya davrandım
saymaya başladım
adam yüzüme bakdı
“-hu an itibariynen
fiyetle(r) ……”
“-ben annaman ehbab, söz ağızdan çıkar
bizim bazarlığımız bitdi valla
ben sana üş guruş enive dedim mi yoo
ne dediysen gabil
işdeğcikine pareyide sayıvidim
hemi de o inividiğin devede gulak küsüratıda
bi tamam denkledim”
“-malı vermeden, parayı almadan”
“-bizim ki de böyle ossun bu defalık
bak ben pareyi vermişiyin
ucuzlasaydı
bana üsdünü vercekmiydin”
“-aşgolsun abey, biz atadosduyuz
aklına öyle bişiy gelmesin
esef ederin şertle(r) şertossun”
“-öyley(s) e”
…..
“-öyleye dediğimiz gibi olacak”
“-pekey şefte böyle osun
dosdan da para gazanmeyverelim bakalım'
'-hadi eyvallah
hadin davranın bakalım' dedim bizikinnere'
'-çay işceğdik daa ya'
'-sonura sonura
düğüncü adamın işi çoğ olu'
'-pekey
emme sakın bu fiyete aldığını ele deyveme
benden yannı halal hoş olsun”
“-aşk osun deyverimiyin,
demek kiyne sen beni taniyememişsin
tembih etmene ne hacet, valla gücenirin
hiş senin zaral etmeni isdermiyin
bu dükgen bizim deye geliyoruz
dedik ya sennen ata dosduyuz”
==
deragap ordan sıvışdık
hemi de ardımıza bile bakmadan
hemi de……… ırasgeldiğim ilk tanıdığıma
geşmiş gün kimidi hatırlayamacan
mücüde etdim valla
altının gramı hu takike itibaiynen
hu fiyet olmuş
amma! ! !
hu fiyetden aldıydık biz
hu an etibariynen
bi böyük gafalı kardayız”
“-Allah bize baksın görsün gari
desen ye biz yedik ayvayı
arkası arkasına etişdi her biri
boyları gakmadan şeyleri ğakdı
.mına ğodumun çıcukları”
neyise epap sen bu işin gompedanı oldun
o ğün geldiğinde
bizim uçun da bi Yalavaca yorulusun
tabi yol parası benden,
hökümetin yanındakı dükgene
ata dosdunuz Topal Uğura bi temenna,
emme bizim uçu daha sıkı bazarlık edecen”
“ne len onun dükgeni
Şadıvanın yanda deği(l) mi”
“has.tir sen Masırlı’ya ğetmişsin enayi”
Topal Uğur şadırvana varalakdan
sen öte yandakı Masırlıya ğetmişsin
daha arada Topal Hacı var
Hacı Mehmetlerin Sülemenin o(ğ) lu
o da dezgahın altında şarap şişesi
leş gibi kokar duru
bi gafası vardır ta öyle
ıradıyo dedin mi üsdüne yokdur goca Yalavaş’da
emme neye yarar, o zıkkım onu götürü
bek eyi de bi çocukdur
emmi-dayı demeden geri ğalmaz
hemen eline sarılı emme
kim bili ne derdi vardır garibin
biğün kimin birinin ıradıyonunu eletdim
'-Hacı olum huna bi bakıvı' deye
izbar etdi çay ısmarladı oturuyoz
akrabalığımızı deyiviriyon o bek bilmeyo da
yalan deği hem anasından hemi de bobasından yanna
akrabalığımız var
o da bek maraklıymış,
geşmişden, hısım akrabadan bahsetmeye
derkene bi adam geldi
müsaade isdedi benden, dediğim gibi bek efendi canım
içerimiş bana ne
“-buyur amca”
“-olum beş dene çakmak daşı ver bakayın”
“-amca burada çakmak daşı bulunmaz
ben radyo tamircisiyim”
“-burayı tarif etdileridi de
nerede bulunur bu meret”
“-bakkallara sor amca”
derkene adam birezden geri ğeldi
“-olum ahir ömürde beni yorma
senden başka yerde yoğumuş
bedafa isdemeyoz ya”
“-babacığım, seninen dalga geşmişler
bakkallara sor bak şu karşıya ğeç ilerde
bakkallar var” deye tarif etdi
birezden adam geri ğeldi
daha o bişiy demeden
“bi dakka amca, buyur
tamam para isdemez” dedi
adam bi sürü söylendi getdi
“-olum neye eğlendin adamınan daa önce verseydin ya
hemi ilazım olu birez de bana ver”
amca gördün işde günah benden getdi
ben hu gablodan kesividim ona
'-eşe-dosda yapılımı bu! '
İbrahim ÇelikliKayıt Tarihi : 8.1.2007 09:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Köylü başkalarına kazık atma sevdasındadır için için, yediğini hissettiği kazıkların acısından aslında '-yok öyle birşey' bir de dediğim dedik'tir Kimbilir siz neler biliyorsunuz Yada kim bilir ne kazıklar yediniz de kimselere diyemediniz ben de '... Hacı mı Topal Hacı Rahmetli kendisi anlatmıştı valla İbrahim Çelikli
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!