Zemheri'de açılan ince ve narin çiçek gibi bahara taşan
Mis kokan filizlenmiş goncadan
Güneşi
Gölgede bırakan
Sevgi yüklü
Gülüşün var
Umutlarımı tazeleyecek
Ayaza, kışa boyu eğmeyen
Bir yürek
Ve
Bir de güzel mi güzel, kusursuz parıldayan
bir tenin var
İçime acılar bırakan bu sıtmalı, bu darmadağınık yaşamda
Kimbilir kaç bahar
Kaç yaz
Lüle, lüle saçların arasından
Şiir kokan zülüflerin devrimlere savuruldu
Ey zemheri'de karları yarıp
Dalında filizlenen
Goncam
O çağlayan gülüşünü
Dağıt dağlara
Bakışın sonsuzluğa
Güneş vurunca topraktan yükselen buğuya, sen varlığını hissettir bana
İçimde ki feryatlardan kanayan yaralarım,
dikiş tutmuyor artık
Hiç bilmiyordum, şu hayat içinde
Kahrın kozasında
Hasret sızıları
Böyle hırçın aktığını
Ve
Düşlerimde
Filizlenirken şu sevdam bir daha
O deli cesaretin hatırına
Özgürlüğü
Getiren yarınlra için
Zaman senin simanı yansıtsın yıldızlara,
güzelliğinini şafaklara
Her doğan gün ayrı gülümsüyor seninle,
her bir bahara
Bilmediğim nekadar şey varsa, hepsini senden öğrendim
Senden
Yaşadığım bunca acıya rağmen
Bu çetin ve uzun özgülük kavgamda
Aşkın
En büyük devrim olduğunu
Baharı
Güzelliği
Sevip sevilmeyi
En güzel şekilde anlatamayı
Senden öğrendim. Bir daha
Şebnem taneleri arasında
Tomurcuklanan umut çiçeğim! Sendeki o güzellik, şiir kaldı bana
Mehmet çobanoğlu
03. 09.2024
İstanbul
Mehmet Çobanoğlu
Kayıt Tarihi : 3.9.2024 11:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!