Ben senin sarp kalbinin zirvesine,
Çıktım ya zirvelerin en güzeline,
Gözden kaybolurken tüm dünya
Aşkın kıvılcımlarında yandım ya
Geride bıraktıkların geminin güvertesinde
Kimi zaman bir dirsek mesafesinde
Bazen de yabancı bir dalga sesinde
Her şarkının sözünde melodisinde
Ceketinin iç cebinde taşıyarak
Gidersin
Bir adam... Kırık bir cam...
Ve bileğinden damlayan kan...
Bir kadın, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
İkisi de birbirlerine bakamıyordu.
İlişkimiz heyecanını yitirdiğinden,
Şehre her gün yakışıklı zenginler taşınsa da
Uzun kısa genç yaşlı etrafını sarsa da
Dönüp bakmaz birine, bir kere bile
Yıllar geçse de asla unutmaz ilk aşkını
Hala gençliğindeki gibi karizmatik, yakışıklı
Fonda Sezen'in "Biliyorsun" şarkısı eşliğinde,
Seyre dalmıştım bıraktığın yıkıntıyı.
Kayıp giden umutlarımı uçuruyordu rüzgar
Ve dalgalar kumdan kalelerimi yıkıyordu.
Sezen şarkılarında başlamıştı aşkımız.
Odası küçüktü ama penceresi büyüktü
Ve güneş vuruyordu günün belli saatlerinde
Ay ışığı da öyle güzeldi ki geceleri
Ve yıldızlar hem çok yakındaydı
Hem çok uzaktaydılar
Hepsine ayrı ayrı koymuştu isimleri
Yine başladı teknem suyla dolmaya
Alışkınım, ama artık, ilerledi yaşım
Korkuyorum
Korkum dışarıdaki fırtına değil
Batacaksa batsın, kelepir gemim
Elden bir şey gelmiyorsa, elveda denir
Bedeni yakılır, külleri dağılır sigaranın
Aşka verilen bu aranın, sırası mıdır?
Gerçekten de sorun zamanlaması mıdır?
Olsun, varsın...
Sahile inerim böyle zamanlar
Gelecek biri mi var?
Hayır...
Gelecek kayıp olduğu zaman
Rüzgarın kollarına koşarım
Dalgalarla iki çift laf ederiz
Sen, ah sen, sevgilim, gittin gideli...
Uykulardan uyanıyorum geceleri
Ateşler içinde doğruluyorum yatakta.
Yokluğunu unutuyorum sarhoşluğunda,
Dönüyorum, koskoca bir karanlık...
İçimi karartıyor artık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!