Apansız gülüşüne takıldım,
Bir an elimi tuttuğuna ise emindim.
Kimdin sen?
Hiç öğrenmedim.
Tutunduğum direk ellerimi terletiyordu.
İnanamadım kendime,
Gözlerinin ışığı yaşlı gözlerimde yakamozlar yakar,
Ve sen,
Kadın,
Kokusuyla bilinmez efsunlar yapar.
İpek, teninden kayar utancını tozlu yollara vurmaya,
İnciler gıbta eder dudaklarının arasında parlayanlara.
Dizlerimin çözülmüş bağlarına basa basa yürüyorum..
Ruhum ardıma yıkılmış beni bırak git dercesine..
Zihnim mantıksızlıkları seviyor ihanet derecesinde,
Ben bana kalmadım..
Kendimi terk edişimi izliyorum..
Alafranga şehirler kurmuşlar adım attığım yerlere,
Şahane manzaralar,
Karamsar beton duvarlar,
Anımsamakta zorlansamda, hatırlar...
Sahipsiz kalmış bir mezar,
Çok ağlamış,
Ellerine batan taşları üzerine sürüp dökmüş,
Bense onu, dizinden akan kana ağlayarak bakarken,
Ve elleri pek sıkıca dizini sıkarken gördüm.
Kıyafetinde bir kaç yırtık, toz ve toprak vardı
Kendi düştü kendi ağladı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!