Herşey sustuğunda
duyuyorum kirpiklerinin birleştiğini an be an.
Hiç konuşmayalım,
Soluk alışın anlatıyor niyetini çırılçıplak ki;
Utanma, şehvet aşkın yaramaz çocuğudur,
emzirilmeyi bekler hınzır.
Şimdi bakıyorum ellerime,
hala tazecik
ve hala,
titremeden yazıyorlar,
akıllarına geleni.
Üç beş gündür gök üstüme üstüme geliyor,
Hava kar,
beyaz,
sıkıntı yükü.
Şimdi bir dal yaprak versin istiyorum.
Kapatıyorum gözlerimi,
alabildiğine bir kıyıdayım,
yalınayak.
Yürüyorum...
Bu gece feneri söndürdüğüm burun,
- ki kıyısıdır Egenin
ağdalı bir kadın bacağı gibi uzanmış kuzey yanına mendireğin.
Üstü kırmızı,
kırmızısı koyu, görsen
barbun sanarsın çatma tezgahında balıkçının.
Ne çok severim mektupları,
kalmadı gönderen bu günlerde.
Şimdilerde postalar da elektronik,
herşey gibi.
Bir kart almıştım uzaklardan,
Öyle bir kızıl akşam akıyor damlardan,
bir tek beyaz yüzün hala beyazdır.
Kanımın kokusu,
- Arsız sokak kedileri peşim sıra
rujunun rengidir şimdi.
Yine sana düştü yolum.
Sende satılıyor sevdanın en ucuzu,
sende kokuyor amber,
mayhoş havran eriği.
Sen iyisin, hoşsun da,
Ne olur kapatma kapılarını,
alı morunda çocuklar birikiversin saçlarına.
İçlerinde biri var ki onların,
hep sende...
Şimdi senin gözlerinle,
ikindi sonrası, bir lokantada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!