Bu nasıl bir sevda Yusuf yüzlü Yâr
Kadeh’ misin, Şeref’ misin, Mey’ misin
Zincire vurulmuş, bir hoş gönlüm var
Hünkâr’ mısın Paşa’ mısın Bey’ misin
Sabah Ezanında, başım dizinde
Davudî kelâm değilim
-Duyanlara- helâl olsun
Edeb-i kelâm yerine
-Sayanlara- helâl olsun
Ağır hüzün çöktü yere
Ezelden yaralı çıkmışım yola
Yaşanan yıllara, -iz- olmuşum ben...
Muhammed aşkıyla hemde kol kola
Düşlerde görünen, -giz- olmuşum ben...
Cevheri bulana, aklı yorana
Mevlana misali dönüyor başım
“Dünya“- sizin olsun “mal“ sizin olsun
Boğazdan gitmiyor tek lokma aşım
“Petek“ sizin olsun “bal“ sizin olsun
Sularım coştukca coştu sel oldu
Gitsende uzakta değilsin be “CAN”
Tenimden çok fazla –berimdesin- sen
Varsın gül dalında eğilsin be “CAN”
Umudun doğduğu –yerimdesin- sen
Hasretin yükünü çektiğim yılda
Gönül defterimi, aldım bu gece
Güneşin doğduğu -AN- diye yazdım...
Özde afakıma, daldım bu gece
Gördüğüm en güzel -TAN- diye yazdım..
Aşkım neşe katacak sa neşene
Gökler de çırpınan bir serçe olsam
Biçare gönlüne konmak isterdim..
Her ilk yaz dalında anlık can bulsam
En kara kış ında donmak isterdim...
İnceden sızlayan aşkın yarası
Bir gece uykumda yüzlerim güldü
Ben böyle türküler -yakarak- sevdim
Yâr hakkın yolunda rüyama geldi
Düşlerde seyrine -bakarak- sevdim
Ruhum kuş misali çırpındı uçtu
Rüyamıydı gerçekmiydi
Hızır gibi –geldi- gitti...
Haktan gelen huzur diye
Aklı baştan –çeldi- gitti...
Hayaliyle sardı beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!