Doğduğun yer değil, doyduğun yer vatan,
Derseler de inanma sakın.
Rüyalarımı süsleyen, hayallerim de yatan,
Senin varlığın, senin tabiatın
Doğduğum yer güzel Tokat’ım.
Eğer tarihe bir bakarsan satır satır,
Yemen seni anar, Plevne seni anlatır.
Kahramanlığın dillerde destandır,
Vatan sathında söylenir Tokat’ım.
Toprağı kazdıkça, götürür seni tarihin izleri,
Hitit, Firg, Roma, Bizans’ın görünür yüzleri,
Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyetle bizleri,
Dünden bu güne taşır Tokat’ım.
Evliya Çelebi anlatır seyahatnamesin de,
“Halk kin tutmaz, hile bilmez, yumuşak huyludur.”
Birde duyarsak Hacı Bektaşi Veli’nin sesinde,
“Âlimler konağı, Fazıllar yurdu, şairler yatağıdır.”
İnan bu sözler sana yakışır Tokat’ım.
Zile’de diyor Sezar “Veni-Vidi- Vici” (1)
Tarihe not düşmüşsün, coğrafyan inci,
Kazovan var, ovalar içinde birinci.
Her şey orada yetişir Tokat’ım
Çorum, Amasya’yı geçince Turhal,
Pazar’dan Ballıca’ya varmalısın derhal.
Ballıca her derde dermandır her hal,
Hastalar sende şifa bulur Tokat’ım.
Çamlı belden ılık ılık eserse yeller,
Sulusaray, Yeşilyurt, Artova serinler.
Bağında bahçesinde açmış gonca güller.
Dalında bülbül ötüşür Tokat’ım.
Almus Dikili baba ocağım.
Bura da hür doğdum. Hür yaşayacağım.
Kalenin burçlarında dalgalandıkça bayrağım.
Yiğitlerin meydanlarda güreşir, Tokat’ım.
Ali Paşa Camii, Ali Paşa Hamamı,
Anlatır, Tokat’lıdaki edebi, dini, imanı. (2)
Anlatacağım bunu gelince zamanı.
İnsanların edepte yarışır Tokat’ım.
Hanların, hamamların, sarayların,
Medeniyet ışığı idi bir zamanların.
Kızların elinde dokunca bezlerin,
Namı dilden dile dolaşır Tokat’ım.
Gıc gıc dağı, Topçam, Yesilırmak.
Mümkün değil, hepsini tek tek saymak.
Mümkün mü? Üzümünün tadına doymak.
Yiyenin damağına yapışır, Tokat’ım.
Niksar’ın Çam içi yaylası,
Tütünde tektir Erbaa’nın Erek ovası.
Kudretten gelir Ayvaz Suyunun mayası.
Bal, şerbet niyetine içilir, Tokat’ım.
Yeşilırmak kolu, Kelkit boyunda,
İlerlesem, Başçiftlik, Reşadiye yolunda,
Konaklasam Reşadiye Termal Otelinde,
Sağlık için suya girilir Tokat’ım.
Yaylalarında koyunlar meleşir.
Meydanlarında yiğitler güleşir.
Dağı, taşı her tarafı yemyeşil.
Yeşille mavi sende birleşir Tokat’ım.
Almus Barajında girebilmek için suya,
Dünek dağından aşsam Tozanlıya.
Baraj kenarında balık yesem doya doya,
Hasretle, sıla birbirine karışır, Tokat’ım.
Doyamam, havana, suyuna.
Kurban olurum senin Türkmen boyuna,
Nasip olmamış ihanet soyuna,
Türklük sana yakışır Tokat’ım
Ankara/30.04.2012
.....................................................................................................................DİP NOTLAR
1.Tarihi kaynaklara göre, M.Ö 100 veya M.Ö 44 yılları arasında şadığı tahmin edilen Roma İmparatoru Julius Sezar, Pontus asıllı Basforos kralı 2. Pharneke ile Zile Altıağaç mevkiinde çok kanlı bir savaş yapar. Savaşta her 2 taraf da büyük kayıplar verir. Ancak savaşı Roma İmparatoru Julius Sezar kazanır. Bunun üzerine dünyaca ünlü sözü ”Veni-vidi-vici” (Geldim-gördüm-yendim) diyerek, durumu Roma'ya bildirir
2. Ali Paşa; Tokat’ta kendi adı ile bir camii yaptırmaya başlar. Camiinin yapım aşamasında inşaatı denetlemek için geldiğinde, bir işçinin bir taşı sırtlayıp duvarın üstüne, oradan da aynı taşı sırtlanarak geri yere indirdiğini görür. Bu olayın birkaç defa tekrar etmesinden sonra, işçinin çalışmamak için işi savsakladığını düşünerek yanına çağırır. Niçin yaptığını sorar. Cevap alamaz. Buna sinirlenen paşa, sebebini söyle yoksa senin kelleni vurduracağım der. İşin ciddiyetini anlayan işçi, sıkılarak; “Paşam, ben bu gece hamamcı oldum. Sabah kalktığımda da yıkanacak yer bulamadım. Bu halimle işe geldim. Çocuklarımın rızkını düşünerek o taşı aldım. Tepeye çıkardım. Ancak, orada da o taşlarla yapılacak olan camiinin içinde namaz kılacak Müslümanları düşünerek aynı taşı geri yere indirdim. Yere indirdiğimde çocuklarımın rızkı düşünüyor taşı geri duvara çıkartıyordum. Duvara çıkınca da namaz kılacak olan Müslümanları düşünerek geri indiriyordum” cevabını verir.
Bunun üzerine, Ali Paşa Cami inşaatını durdurur, hemen yanına kendi adıyla bir hamam yaptırır. Ondan sonrada camiyi tamamlatır.
Cemal YavuzKayıt Tarihi : 4.12.2012 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!