- Yıldız gemisi bilgeliğimi bariyerin ötesine taşır mı acaba?
”Afedersin. Bir soru sormak istiyorum. Tanrı'nın yıldız gemisine mi ihtiyacı var? Bir soru soruyorum”
- Benden şüphesi mi var? ... Öyleyse işte istediğin kanıt! ... Benden şüphen mi var?
”Tanrı'nın kendi zevki için.. acı vermesinden.. şüphe ederim ben! “
McCoy'un ağzından (Star Trek -The Final Frontier)
,.,
I.
a.
Kurak çöl …
Ve atlı dedi, ışık vermeyen:
“Silahlar bu gezegende yasak sanıyordum;
.. acın, derine işlemiş…”
*
: “Güneş çıktı, bu bir mucize… ”
:”… Gizli malzeme; neşeli, neşeli!
Sözler önemsizdir;
Önemli olan, İyi vakit geçirmektir! ”:
“Hayat oyun değildir.”
“Uyu, Spock.”
İyi geceler, Jim”
b.
“Uzaklara seyahat ettik!
… yıldız gemisiyle! ...”
*
- Cesur ruhlar hoş geldiniz!
Tanrı’nın sesi mi?
“ Bariyer aramızda duruyordu,
ama onu aştık! “
-Bu yıldız gemisi ‘bilgeliğimi’
taşır mı, acaba”?
“Tanrı’nın taşınmaya mı
ihtiyacı var? ”
“Neden kızdın! …”
- Benden şüphe etti!
- Sonsuza esirsin,
yarattığın imgelem’de?
*
: Koşun! ! !
“Roketler çalışmıyor”
: İki kere, kaldır …
*
O, O muydu?
ya da diyebiliriz; O, oradaydı!
(Orası,
o değildi)
Oradaydı:
Oradaydı!
Kendiydi …
Iı.
“On yıl sonra’ya geldik,
3. Dünya savaşından …”
“Böyle güzel bir hediye için,
ne kadar soğuk bir tanımlama.”
Iıı.
İğreti bir sefertası
taşıdı, Spinoza’ya
Sıradan olacak denli
seçilemeyen bir alaca karanlığı! ...
Sözde, “ol! ” denince;
bölünmüş, bir düzen:
Var olmuş, ve var olan …
Halbuki, hali hazırda
vardı, o düzen!
İhtiyaç çekmez kıstaslara,
boşluğu süzebilen.
İzini takip eden,
ölü telaffuzların!
Iv.
a.
“Evet Scotty…”
: “Bizi alt etmeyi umdukları sürece,
işlerini baltalamak daha kolay oluyor.
…Bir hatıra.”
b.
Karlı mevsime çıktı, dalgası Genesis’in:
Spock’ı, Vulkan’lı kadın tanıdı;
burada, bir “Vulkan çocuğu.”
Kar’ın dinginliği:
Atılgan, hızını ışığın aşan;
sonrası ise, onun ötesinde:
sonsuzluğun ötesinde, bir saniye! ...
: Sabırsızlığın aceleciliği;
peki, yeterli bir şey midir?
*
Farklı bir maymun doğdu; aşırı hızlı, genetiği -
yaşlanıyor onun, hızlı!
Büyüksün, McCoy
Sen; Spock’ın büyüyen -
yaş alıp- bedeni için, geri getir
ona, kaybettiği eski ruhunu:
Cansız bir halde yatıyor
onun vücudu.
“Bunu neden yaptın kaptan? -
sorgusu, kurtarılışının onun
- neden …”
“Çünkü birine olan ihtiyaç,
diğerlerinden fazla olabiliyor.”
V.
Gölün artık-suları’nda;
gülün, farklılık başkalaştı!
İçine çekti, göğün suları ve kusursuz android …
ortasından dikilen, saman yığınının;
baktı, şaşkın!
Vı
a.
“Learned mistakes, skeletons, patriotic!
The darkest chapters: w, but one of us?
(Biz, biz! fakat birimizden hiçbirisi;
en karanlık başlangıçlara sahibiz!)
b.1
Ecelinden fırtına başaklarının -
kusan rahmet, bulutlara;
onlardan, kurt kapanı’nı,
bulutlardan indirdi:
Vaktini insanın,
sonsuzluğa sunmak için -
katarak kendinden …
… zirvesine çağırıyor dağın, Nexus’u! ...
-bu radyasyon, bu dalga-oluşumu’nu! ...
Solucan titreşen kozmik sicimler, devasa;
Ampulün içi-boynuzları arası ışık saçanı gibi! ...
Ama yaklaştıkça, büyük birer hortum döneni -
entrikalar sergileyen kırk farklı telden
- bir kırkayağın özü sanki!
ve yapışıp kaldığın, şeffaf duvarları tünelin.
… çekti seni elektrikli süpürge; Kirk’ü, içine! ..
Ama serseri mayın gibi gelmeyen bir yönerge:
“ Or’da onu üzerimize sarabilirdik, ‘neşe’ bir battaniye olsa!
“ mutluluğun, içindeydik! ”
Tüm ölen sevdiklerimiz,
tüm yaşadıklarımız, içimizde öldüremediklerimiz.
ama sahte:
Süslerinde, devasa bu çam ağacının;
yoktu en ufak parıltı, gördüğün rüyada bile. ***
’Soran’, bir yıldızı yok ediyor
ve onu geri getirecek:
radyasyon dalgasını,
…bulutlardan!
: Sonsuz mutluluğu
ve sonsuz yaşamı arzu ediyor!
Patlatıp yıldızı, yaratacağı onun, şok dalgası;
kuşağı kendine çekecek …
: Pek yakında 230 milyon insan;
pek yakındaki bir gezegende …
(yörüngesinde yıldızın,
gezegenlerin yüzeyinde.)
Parçalanırdı dalsa bu kuşağın içine:
.. içine giremediğini kendine çekecek
Üzerine geleni yok ediyor, üzerine gittiğine ise:
… zamanı durduruyor -yaşam bahşediyor..
- Nasıl, bu şerit, böyle davranabiliyor …
akıllı gibi, bilinçli mi?
*
Ve Pickard geldi.
Nexus’un içinde Kirk'ü buldu, Pickard;
halbuki yitmişti! -
orada, odun, baltayla kırıyordu;
içinde ormanın!
(Hiç yaşamadığı evinde;
çağrışı üzerine,üst kattaki, geçmişteki sevgilisinin,
merdivenden yukarı koştu:
Omlet yapıyordu demin;
aniden çıktı dışarıda ata bindi!)
-açılan kapı’nın içinde;
çekirdeğinde Nexus'un!
Kirk orada;
kapıp götürdüğü, enerji alanının...
: ‘Soran’, bencil: Pickard’la; Nexus’un içine girmiş -
Pickard, bir kazazede, hapis zoraki!
(ve peşinde ‘Soran’ın -bir diğer gönüllü
- Kirk, geri sarmak için, görüntüyü.)
.. Nexus’un -
dağı yutan, geçip giden,
umursamaksızın! ...
bu deli şerit
- Yıldız ve gezegenler, ardında bıraktığı,
taş taş üstünde kalmadı! ...
*
b.2 Aynadaki çam
Cama dönüştü böyle, bir ayna;
bu düş gücüyle bezeli süsler:
Seyreden, çam ağacını, sevindi;
süsler, artık kendi olmuştu,
düş gücüyle bezeli …
Cam gözlü kambur, tökezleyerek aşağı sarktı
ve bir damlası gibi düştü bamyanın …
Dallandı budaklandı çam ağacının dibi
başı’na yığılmış kök hücrelerinde -
hediyelerin yanı başında …
ayakları üzerinde durdu
ve adama bakındı
Ama adam hala bu çam ağacını
ve onun ensiz süslerini inceliyordu.
Bir gariplik, bunda ve bu süzüşte, vardı -
kararlı adam, anlamaya …
:Süsler her zamanki çam süsleriydi;
ama içlerinden onların, gelen ışın demetleri;
Hemen sönüyor, parlıyordu birden …
Sönmeleri parlamalarından sonra oluyordu,
Gök gürültüsünün habercisi birkaç şimşek gibi,
oldukça mattı ve renkleri de
*
Farkına vardı nasılsa;
Onların mat sergilenişleri
esas, bulunmayandı.
Çünkü bu kereye mahsus,
gök küre çatırdadı ve hemen
ardından yıldırımlar görüldü …
Birkaç değil hem de,
sürücesine yüzlerle!
Neden sonra anladı;
En güzel hayalleri gerçekleştiren
bir tür enerji, bu radyasyon
bu uçarak gelen şerit,
yalan olarak nitelendirilemezdi
Gerçekleri yansıtmadığı için
bile sayılamazdı, riyakar cinsinden;
gerçekleştiren, en güzel hayalleri …
***
Orada, dönen içerisinin dışında
kar göründü:
Bir noel evi
'dört hücreli ki pencereler':
Her şey donuk..
yavaş parlamalar dışında...
ivme yok, yaratı yok
hayaller yok,
belki de bize sunulduğu için burda..
süslerin içinde......
Öyleyse, gerçek olamaz,
bu bir hayal;
bir banal, bayat;
nerde sanat
Tekrar bakıyor içine
sürgü süslerin:
kar donuk,
katman donuk,
süsler daha da donuk.
Bir ebedi hayat ister miydiniz
leydim böyle? söyle!
Duvarlar daralıyor,
aslında sessizlik cenkleşiyor
birbiriyle kendisinin:
demek geliyor içimden;
'acaba o mu muhtaç'
dezenfektan antidepresanlar
ya da kayıp?
Belki de, birlikte, ikisi de!
Muhtaç olanda, olduğuna ilaç
bulunan da
birbirine rakip! !
Ey sahip!
bu kaçıncı?
(Kararsız bir orta-gri,
tıpkı, tıpkı! Gölün hanımı gibi.)
Ama yine de çok,
çok farklı.
ve özellikle o yılbaşı
tablosu aykırıydı
… Hepsi,
Yılbaşı ağacının içine
(ortaya)
çıktı -
Döne döne!
Ve ‘yıllar önce ölmüş
Çocukları ve ailesi’ çevresini kuşattı.
Ordan çıkmak istemeyecek, orada mutlu olacak!
Ölüm, Pickard’ı orada bulmayacak!
Fakat, YAŞAM?
: ölüm’ün orasında, yaşam yok;
pek sahte! dolandırıcı Nexus,
sanırsın büyük bir düzmece!
“ Seni seviyoruz baba! ”
’Tabi bu suratlara gülümsersin, istemezsin gitmek! ’
’Yılbaşı ağacına bak’, baba! ’
: Pickard baktı -
Pek sevdiği, kızı yerine koymuş olduğu:
devamı hatta onun soy ağacının,
umudu Pickard’ların …
“Hiç böyle bir evim olmadı,
Ne de eş! …
ve çocuklar?
: Doğum anlarına tanıklık et, git geriye!
Ya da ileri dön, ve gör torunlarını!
Ama evin içinde, çam ağacında:
‘İçten yanmalı’: merkezi bir süs’ün..
ışıldayanlar, kahverengi oluşumlar yaydı,
şeffaf kürelerin iç çeperlerine -
iç çevrelerine, diğer süslerin …
: Pencerenin fakat, dışındaki çam ağacı;
O da içten patlamalı -
Onun süslerindeki ışıklar da,
süslemeler de pırıl pırıl parlıyor …
Öbekten ışık yaymakta
kubbeler,
süsler …
Ancak, şaşırdı!
Ancak bu ağaçta ve bu süste fark etti!
Ve kusursuz …
tüm eşantiyonlar ve apaydınlık;
bir dolu ağacın...
Fazla kusursuz,
Işıklar;
düşlerin içinde kendini icra eden,
çok yavaş yayılıyor fakat:
sanki buğulu bir camdan gördüğün
yağmur yağan bir caddenin
şekilden yoksun insan yüzleri
ardındaki dağlarda
duman tüttüren kızılderili’nin,
cahil kalışı gibi kendi işinde …
Kararını verdi Pickard …
Ördüğün rüyada bile bir kor parıltı vardı! ***
: “ Bu gerçek olamaz! ”
“ Ne kadar isterseniz, o kadar gerçek olur. ”
*
“Yemek hazır, baba! ...”
“Hadi! ...
… siz bensiz başlayın …”
-
açıklamalar:
1.
Kapatılan tırnaklar’dan sonra yazılan “yeni ‘tırnak işaretli’ cümleleri”, farklı kişilerin konuşmalarını aktarıyor
Tire işaretleriyse, (sahte benzetmesi) ‘düzmece-o’nun sözleri
2. Tırnak içindeki cümleler’de, ikinci satırların başında küçük harfle başlanan dizelere dair: aynı kişinin devam ettiği konuşmalar …
3.
Bölüm I: “Tırnak”la belirtilmiş yerler, Star TrekV (The Final Frontier) ’dan.
Bölüm Iı: “Tırnak”la belirtilmiş yerler, Star Trek VIII (First Contact) ’dan.
Bölüm Iv: “Tırnak”la belirtilmiş yerler, Star Trek III (The Search for Spock) ’dan
Bölüm V: “Tırnak”la belirtilmiş yerler, Star Trek - Insurrection’dan
Bölüm Vı: “Tırnak”la belirtilmiş yerler, Star TrekV (Star Trek - Generations) ’dan.
4.
Tırnak içindeki konuşmalar için, bazen yer yer esnettim.
5.
Başlık için: TNG + TOG = Soran’ın durdurulması ve milyonlarca insanın hayatının, tek kişinin
Sahte bir mutluluğun ardından koşması adına durdurulması.
6.
TNG = the new generation (yeni jenerasyon) = Kaptan Pickard ve yardımcılarını temsilen.
TOG = the old generation (eski jenerasyon) = Kaptan Kirk ve Spock v.s. temsilen.
Not: ‘TNG’ lafı flmde var. ‘TOG’ lafını ise türettim.
7. (Son bölüm için) Filmin kısa özeti:
Filmde kaptan Kirk on yıllar önce ölmüştür.Ama ölürken Nexus onu gemiden kopararak içine alır. Nexus, gizemli bir enerji alanıdır. ‘Soran’ adlı kişi ise, Nexus’tan yara alarak gemiden kurtulan iki kişiden biridir. Ve tekrar oraya dönmek istiyor. Zamanın temsili -kendi ağzından- “hayvan dişleri”ne yakalanmamak için her şeyi yapabilir. Ve olaylar gelişiyor …
Kayıt Tarihi : 30.7.2004 16:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
- Para
- Savaş
- Peygamber
- Politika
- Dolunay
- Özgürlük
- Doğa
- Deniz
- Doğum Günü
- Anne
- Araba
- Sevinç
- Güneş
- İhanet
- İslam
- Hüzün
- Yağmur
- Aile
- Allah
- Çiçek
- Hayat
- Tanrı
- Hayvan
- Mutluluk
- Tarih
- Müzik
- Kin
- Köpek
- Kedi
- Türkiye
- Umut
- Güzellik
- Evlilik
- Barış
- Ayrılık
- Atatürk
- Baba
- Eğitim
- Dost
- Günaydın
- Şehir
- Okul
- Çocuk
- Ölüm
- Bayram
- Çanakkale
- Çevre
- Kadın
- İstanbul
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/07/30/tng-tog-icindeki-konusan-ruhlar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!