Tiyatro Şiiri - Ahmet Gafur Şahin

Ahmet Gafur Şahin
14

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Tiyatro

SON PİŞMANLIK
1.SAHNE

(4 çocuklu bir aile 16 yaşındaki Samet TV de kurtlar vadisini izliyor,15 yaşındaki Ayşe kitap okuyor, 11 yaşındaki Tanju ve 8 yaşındaki Rıdvan oyuncak silahlarla kovboyculuk oynarken anne telefonda arkadaşıyla dedikodu yapmaktadır.)
ANNE : (Telefonun diğer ucundakine) Kız Fatma bizim sevda varya her gün dayak yiyormuş kocasından, geçende görmüşler gözleri mosmormuş…Yaaa gerçekten …Ay inanmıyorum. O yelloz Nuray yokmu onun kızına da görücü gelmiş tam on tane bilezik alacaklarmış. Ahhh cahil kafam ahhh… Zamanında kaçmasaydım banada on çift bilezik alırlardı. (Kapı çalınır gelen evin babasıdır)
BABA : Hanım yemek hazırmı? Açlıktan öldüm yav
ANNE : Hemen şimdi hazırlarım. Benim de canım çıktı çalışmaktan, temizlik, çamaşır, bulaşık, buna canmı dayanır of Allahım offf…
BABA : Hadi söylenme boş boş akşama ne yaptın?
ANNE : Makarna… Başka ne yapayım? Etmi alıyorsun, sebzemi alıyorsun, paramı bırakıyorsun ki pazara gideyim.
BABA : Keslan dırdırı tembel karı, sizi beslemek için azmı çalışıyorum, kolaymı altı nüfusa bakmak kes dırdırı yemeği getir! ..
SAMET : Baba, öğretmenim babana söyle yarın okula gelsin dedi bir de yardımcı kitap alacağız 5 lira lazım.
BABA : (Yemek gelir babanın önüne koyulur) Nee! .. 5 lira haa! .. Lan oğlum devletimiz kitapları bedava dağıtmıyor mu? .. Göndereyim de paraları öğretmen yesin değilmi? Kolaymı bu zamanda para kazanmak? İşim gücüm yok bide okula mı gideceğim, hadi yallah, hadi hadi
SAMET : Ama baba öğretmen kızarsa
BABA : Lan devlet öğretmenlere niye maaş veriyor, ben de okula geleceksem öğretmene ne gerek var? Yarından tezi yok ayakkabı boyacılığına başlıyorsun para kazan para
TANJU : Baba ülkemizin akarsularını sayarmısın, bu sorunun cevabını bulamadım.
BABA : Yaz oğlum: Göksu,Fırat,Eğri çayı,Ebuzer Gaffar çayı, Yav çocuğa bende bir şeyler öğretmesem, şu öğretmenler hiçbir şey öğretmeyecekler yani.
(Babanın cep telefonu çalar arayan akşamcı arkadaşıdır)
BABA : Vay keko görüşmeyeli nasılsın? Özledim yav. Stresteyim kardeşim, kolaymı kadının dırdırı, çocukların dırdırı. Dün geceki aynı yerde buluşalım şöyle felekten güzel bir gece çalalım … Haa… Bu gece de bendensin.. Ne demek, ne demek sana canım feda, hemen geliyorum.
ANNE : Gene nereye gidiyorsun, sen hiç evde oturmazmısın?
BABA : Topla lan sofrayı uzatma hadi uzatma, ben gidiyorum! ..
ANNE : (Baba çıktıktan sonra) Oyyy herif oy. Boyun devrilsin emi. Bize para yok ama zıkkımlanmaya çok. Beni kimler istedi de bu ayyaşa kaçtım.
AYŞE : Anne… Beni niye okula göndermiyorsunuz? Komşumuzun kızı Fatma okula gidiyor, ben niye gitmiyorum.
ANNE : Sus kız sen. Kız kısmı okuyup ta ne olacakmış, yarın gelin olup gidersin, okuyan da elin piçinimi besleyen.
AYŞE : Ama anne kardeşlerim niye okuyor, bana ne, banane ben de okumak istiyorum, öğretmen olmak istiyorum.
ANNE : Konuşma öyle avukat avukat. Bak ben de okumadım, evde mi kaldım? Baban da ilk okul mezunu evini gül gibi geçindirmiyormu?
AYŞE : Ama ödevlerimizden anlamıyorsunuz. derslerimizde yardımcı olsaydınız, öğretmen ö olsaydık, mühendis olsaydık, ne bileyim doktor olsaydık kötü mü olurdu anne
ANNE : Sus kız, senin dilin uzamış, maşallah pabuç gibi. Zıbarın yatın hadi öğretmen olacakmış ta, mühendis olacakmış ta, doktor olacakmış ta, güleyim bari.


2.SAHNE

(Bir kahvehane 3-5 Masa okey ve kumar oynayan insanlar.Ayakkabı boyacısı içeri girer)

BOYACI : Boyacı,boyacı,şafak boya,parlamazsa bedava. İki boya iki cila,silimmi amca
1.ADAM : Siktirlan,siktir git başımdan, zaten oyun bende kalıyor. Hadi hadi yallah.
(Boyacı yan masaya gider)
BOYACI : 50 Kuruş,50 Kuruş boyayım mi amca?
2.ADAM : Allan boya,al birde sigara yak. Hem şurdan iki bira al gel, Bir elli kuruş daha vereyim. (Boyacı çıkar bira almaya gider.)
(Derken mendilci bir çocuk gelir. Bu çocuk aynı zamanda kapkaççı ve madde bağımlısıdır.
MENDİLCİ : Mendil var,selpak mendil, 5 tanesi 1 lira,mendilci,yokmu mendil isteyen?
(Boyacı elinde bira şişeleriyle gelir biraları masaya bırakır ve 50 kuruşunu alır)
MENDİLCİ : (Boyacıya hitaben) Kimsinlan sen. Burası benim bölgem, ver o paranın yarısını.(Bıçağı çeker,boyacının üstüne yürür) Ver lan yoksa doğrarım seni.
BOYACI : Tamam abi tamam, bilmiyordum senin yerin olduğunu, al hepsi senin olsun.
MENDİLCİ : (Parayı alır cebine koyar) Seni hiç görmemiştim buralarda, yenisin galiba.
BOYACI : Evet abi bugün boyacılıkta ilk günüm.
MENDİLCİ : (Elini boyacının boynuna dolar) Sevdimlan seni. Daha çok toysun, takıl bana hayatını yaşa. Artık beraber uçarız. Birazdan bizim çete gelir, kalan biralarıda alır çekeriz beraber.
BOYACI : Uçmak ne abi, ben uçmayı bilmem ki.
MENDİLCİ : (Bir kahkaha atar) Hadi gel bizim harabeye gidelim, Bizimkilerle tanıştırayım seni, hepside fiyakalı çocuklar. Buraların haracı bizden sorulur evel Allah.
BOYACI : Abi anlaşılan senden öğreneceğim çok şeyler var.
MENDİLCİ : Olmaz olurmu (Karşıdan bir çocuk gelmektedir) Bak birinci operasyon başlıyor. (Bıçağını çeker çocuğun üstüne gider ve) Çıklan paraları, doğrarım seni çabuk boşalt bakayım cepleri.
ÇOCUK : Size verecek param yok, çekilin yolumdan.
MENDİLCİ : Vay ana kuzusu demek itiraz ha… ben almasını bilirim (Ceplerini karıştırır,çocuğu tartaklar,bu arada çocuk onu yiterek karşı çıkar bu kargaşada çocuk bıçak darbesi alır yere yığılır)
ÇOCUK : Aman Allahım! ... Kan…Kan, ölüyorum! (Düdük sesi gelir)
POLİS : Kaçmayın,kaçmayın,teslim olun (Tinerci çocuk kaçar boyacı kaçmayı denese de başaramaz ve polise yakalanır. Polis olay yerine telsizle ambulans ister, yaralıya bakar,boyacının eline kelepçe takar.)
BOYACI : Polis amca ben yapmadım! Yemin ederim ben yapmadım, ben suçsuzum!
POLİS : Derdini karakolda anlatırsın. Senin bu yaşta okulda olman gerekiyor,sokakta ne işin var ne hakkın var vatandaşın huzurunu bozmaya? Yürü karakola gidiyoruz.


3.SAHNE

(Anne baba evde tedirgin beklemekte, ne yapacaklarını düşünmektedir.)
ANNE : Ya karakola bir gitsen, yavruma ne yaptılar,yavrumu istiyorum.(Ağlamaya başlar)
BABA : Bana akılmı öğretiyorsun kuş beyinli, benim aklım banada yeter sanada
(Kapı çalınır gelen bir polis ve çocuklarıdır boya sandığı boynundadır)
POLİS : İyi günler. Samet’in babası sizmisiniz?
BABA : Evet ben babasıyım, buda annesi.
POLİS : Oğlunuz sonu yaralamayla biten bir gasp olayına karıştı. Yaşının küçük olması,karşı tarafın şikayetçi olmaması ve yaralıda hayatı tehlikenin olmadığından dolayı ucuz kurtuldu.
BABA : Vay şerefsiz, demek öyle ha. Memur bey müsaade edinde ayağımın altına alayım, onun kemiklerini kırayım. Lan oğlum ben seni eşkıyalık yapasın diyemi büyüttüm
(Çocuk suskun, boynu bükük, öylece durur ağlamaktadır.)
POLİS : Beyefendi olayı araştırdık. Olayın asil faili tinerci bir çocuk. Ama sizin çocuğunuzun bu yaşta sokakta çalışması, sokak çocuklarıyla arkadaşlık etmesi kesinlikle doğru değildir. Onun bu yaşta okulda olması gerekiyor. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Lütfen onlara sahip çıkalım.
BABA : Efendim yemeyip yediriyor, giymeyip giydiriyorum; Nankör bunlar nankör.
POLİS : Neyse efendim, çocuk ne yapıyor, boş vaktini nerede değerlendiriyor, kimlerle arkadaşlık yapıyor, nerelerde geziyor takip etmek lazım yoksa Allah muhafaza bir tinerci, bir kapkaççı olup çıkar yazık olur.
BABA : Ne demek efendim, ne demek. Ben ki 24 saatimi bunlara ayıyorum, şu hergelenin yaptığına bakın siz.
POLİS : İyi günler efendim.
BABA : İyi günler memur bey iyi günler.
(Baba kahvede büyük bir gururla oğlunu anlatmaktadır)
BABA : Yav benim oğlan varya ben daima derdim zaten büyük bir adam olacak diye. Böyle yere bastımı yeri sallayacak, elini masaya vurdumu masayı kıracak! ...
ARKADAŞI : Kardeş gecende oğlunu karakola almışlar hayırdır?
BABA : (Gururlu bir edayla) Bir şey yok... Sadece bir adamla tartışmış… Eee delikanlı bu sustalıyı çektiği gibi adamda bir delik açmazmı… Büyük adam olmuş büyük… Bir ıslık çaldımı etrafında 40 kişi toplanıyor, tammm bir reis bizimki. Bu yaşta bu cesaret, babasını geçti vallahi.
ARKADAŞI : Yapma yaaa… Desene geleceği çok parlak
BABA : Ne demezsin parlak ya (Yan masadaki ak saçlı konuşmaya müdahale eder.)
AKSAÇLI : Ne zamandır kulağım sizde utanılacak halinizi övünerek anlatıyorsunuz. Ne oldu oğlun bir icat mı buldu? İyi bir üniversitemi kazandı? Topluma faydalı bir işmi yaptı? Yazıktır ya, ayıptır, günahtır.
BABA : Ne diyon emmi, sen ne diyon
AKSAÇLI : Ne diyem bugün masum bir insanı yaralayan, yarın da öz anasını,babasını yaralar, öz kardeşini bıçaklar bunu bilmezmisiniz. Utanın, çocuğunuza güzel ahlak,terbiye verin tahsile gönderin, mesleğe gönderin, namuslu bir insan yapın ki o zaman övünün hepimiz övünelim. Sizin yaptığınız cahilliktir bilesiniz.
BABA : Al işte, kendinden böyle yiğit yokya kıskanıyor.
ARKADAŞ : He babo he boş boş konuşuyor işte, ağzı olan konuşuyor.
BABA : Hadi kardeş hadi gidip bunu kutlayalım, boş ver şu ihtiyarı.


4.SAHNE

(3-5 Çocuk harabenin yanında poşetlerle bali koklarlar ve hepsi şuurlarını kaybetmiş durumdadırlar.)
MENDİLCİ : Nasıl oğlum kafalar hoşmu? … Varmılan bundan daha kıyak bir şey?
BOYACI : Ya abim sen nerdeydin bunca zaman, iyiki tanıdım seni
MENDİLCİ : Bundan sonra hep beraberiz, boş ver okulu, yarın kapkaça çıkarız, bol bol bali alır kafaları çekeriz.
BOYACI : Abi benimki bitti yokmu başka, hadi ya hadi verin lütfen
MENDİLCİ : Gel lan yan dükkanda var alalım.
BOYACI : Ama dükkan kapalı, ben şimdi istiyorum
MENDİLCİ : Ulan angut camları indirdin mi dükkan açılmış olur,saf kardeşim…
(Camlar kırılır çocuklar içeri dalar ama en çok baliyi boyacı almıştır, aralarında anlaşmazlık çıkar)
BALİCİ : Verlan onları, daha dün geldin malları kaptın hemen
BOYACI : Yürü lan, vermiyorum, hepsi benim oyarım anladın mı,
BALİCİ : Ulan bana ustura Necmi derler, bak keserim boğazını
BOYACI : Lan bende Polat Alemdaroğluyum, adamın çiğerini sökerim.
(Kargaşa çıkar, bıçaklar çekilir, balici birkaç bıçak darbesiyle boyacıyı düşürür. Bütün çocuklar kaçarlar olay yerine polis gelir, yerde yatanın nabzına bakar çok geçtir çocuk ölmüştür. Telsizle ambulans istenir, çocuk sedyeye koyulup götürülür. Bu sırada çocuğun evinde baba ve anne televizyon seyretmektedir.)
BABA : Hanım nasıl çocuk para kazanıyor değil mi? Bak iyiki boyacılığa gönderdim. Erkek oldu benim oğlum erkek. Yakında çalışmamada gerek kalmaz, o bize bakar.
ANNE : He valla telefon paramda çıkıyor bari, rahat rahat arkadaşlarımla konuşurum.
BABA : Eee artık bende arkadaşlarla daha çok efkar dağıtmaya çıkarım.
(Kapı çalınır gelen polistir)
POLİS : Samet’in babası siz misiniz
BABA : Evet ne oldu? Hergele yine birinimi bıçakladı, ulan bacaklarını kırmazmıyım senin, bu kaçıncı yav…
POLİS : Hayır oğlunuz tinerciler tarafından öldürüldü, karakola kadar gelmeniz gerekiyor.
BABA : Neee… öldümü? .. Ama nasıl olur.
POLİS : Başınız sağ olsun efendim
(Anne baba dövünmeye,ağlamaya başlarlar,kendim ettim kendim buldum şarksı eşliğinde perde kapanır)


SON PİŞMANLIK

Ahmet Gafur ŞAHİN
Agafur02hotmail.com

Ahmet Gafur Şahin
Kayıt Tarihi : 11.1.2010 22:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasibe Saglık
    Hasibe Saglık

    POLİS : Hayır oğlunuz tinerciler tarafından öldürüldü, karakola kadar gelmeniz gerekiyor.
    BABA : Neee… öldümü? .. Ama nasıl olur.
    POLİS : Başınız sağ olsun efendim
    (Anne baba dövünmeye,ağlamaya başlarlar,kendim ettim kendim buldum şarksı eşliğinde perde kapanır)

    Sonuc hüzün buruk.Kutlarim sizi.Üstadim Saygilarimla

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Güzel emek verilmiş eserlerinizden dolyı sizi kutluyorum.

    Sorunuza gelince, yaşlıyım ve sağlığım bozuk. Bir çok arkadaşı istemeyerek te olsa şiir arkadaşlığı listemden çıkardım. Hatırşinas bir insan olarak her gün özelimden hatırımı sordunuz eksik olmayın. Bunları hakkında yazılanlar sütununda sayfanıza yazmak isterdim ama gördüğüm kadarı ile öyle bir bölüm yok. Asabi ve alıngan olmamıza gelince bunlar sanırım bizim sorunumuz. Allah nefsimizi ve hatalarımızı iyilikle ıslah eder inşallah. Onurlu üretken bilge bir kişiliğe sahipsiniz. Tebrik ediyor, isteklerinizin artılarla size dönmesini diliyorum baki selamlar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Ahmet Gafur Şahin