Titre Ve Kendine Gel Şiiri - Engin Badem

Engin Badem
105

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Titre Ve Kendine Gel

Omuzun da ağırlığı, o kutsal davanın,
Eğdirirsen, yaşama; başını şanlı bayrağın...

Sana emanet kaldı; ecdadın vatan,
Fatih’in yaşındasın,imanındır kalkan...

Önüne kim çıkarsa, celladı hani olacaktın,
Ulu batlı Hasan gibi,surlara koşacaktın...

Ardına bakmadan,hep ileri yürü,
Göreceksin; komşu olacak,hayberin gülü...

Sana yakışmaz Avrupa,sen Asya çocuğusun,
Bilge Kaan, Kül Tigin neslinin son burcusun...

Şimdi; Anadolu’mun her semtinde Ebu cehil,
Şeytanlar ordusu,arkasında bir sebil...

Sana emanetti,altı asır bu Kur’an,
Şimdi raflarda kaldı, var mı? alıp okuyan...

‘‘Titre de kendine gel’’ dedi; unuttun mu? Atalarımız,
Titremeyi, dans zannetti,anadan üryan bacılarımız...

Nereye bu gidiş,sana yakışmıyor bu hal,
İmanın inkişaf etsin, inşirahında yok muhal...

Seni bu hale getiren,Kur’an-ı rafta unutmandır,
Osman’lı ki Kelimullahla kıtalar aşmıştır...

Ölü toprağımı serpildi, bu uyumakta ne! ! !
Böyle gitmez! kendine gel! Kaldır başını Nebiye...(sav)

Düşün! Niye geldin,bu mevlevi dünyaya,
Konuşsana! Kim sıktı afyonu şahdamarına...

Bu ne hal, zir zop olmuş; bedenin kulağında küpe,
Ecdadın bu halin için mi? yürüdü şehadete...

Kan emici deryalarda,kaldın; yazık! bilmedin,
Her yüzüne güleni,bu benim dostumdur dedin...

Gül tenli Fatma’larım anadan üryan heyhat! ! !
Nasıl yatarsın,kalk! bak hayatlar berbat...

Her gün eriyor mum gibi gençliğim,
Seni böyle görmek, işte tek derdim...

Konuştuğun lugatta ne? yabancı kaldın dedene,
Kimse bir şey anlamıyor,sus! Konuşma böyle...

Daraldıkça daraldı ruhunda imanın,
Keşke seni böyle,böyle görmez olaydım...

Yüreğinde bir yerde, sekeratta mı? ruhun,
Ölmeden gelir mi? bilmem,gemisi Nuh’un...

Canını bu vatana,vermiş ey aziz şehit,
Kemiğiniz sızlıyor,budur ruhuma tehdit,

Aşk dolu nağmeleri,döktüm mogan gölüne,
Kemiğiniz sızlarken aşık olmak neyime...

El vermez ki hasretin,yüreğimde bin parça,
Ey Osmanlı duy sesimi, gir artık hayatıma...

Şikayetim sanadır! utanıyorum sizden,
Hakkındır gel tükür; tükür yüzüme istersen...

Dövmeli omuzlarda taşıyamadık, yükünü,
Gidip bizansın torunuyla,ettik ölüm düğünü...

Ey Abdulhamit,satmadığın topraklar,satılıyor! ! !
Her karışta bin şehidin,eyvahları çınlıyor...

Bu gençlik ki düştü,küfrün engin ağına,
Ne seni tam bilebildi,ne sadık kaldı andına...

Her daim göklere ulaşıyor feryadım,
Okyanusta çaresiz, kaldı eyvah sandalım...

Tek güvencin damarında kan ile imanda,
Yarap, yeşeren Hüseyin’leri kerbelada soldurma...

Bak sarığında Nebinin(sav) , göz yaşını bulanlar,
Bir ölüp bin dirilip,berzahtan geliyorlar...

Bu gençlik tarümar,yüreğine iman ver,
Alt yüz yıllık bayraktarını,mahvetme yeter...

Bu millet dinini,yaymak için cihana,
Allah Allah nidalarıyla çıkmışlardı meydana...

Yazık! torunlar unuttu,yok saydı ecdadını,
Bir Avrupa sevdasıı,süsledi rüyasını...

Yarap mahvetme hatırına Kelimullahın,
Mahvetme ne olur aşkına Resulullahın...(sav)

Yeşeren filizlerime sam vurmasın, ne olur,
Şu gördüğün bir atlı,izninle bin atlı olur...

Yarap, dizelerim duamdır,dergahında kabul et,
Ahirzamana denk geldik,günahlarmızı affet...

Engin BADEM
24/08/2005

Not: Şiirimi,Sayın Yımaz HELİMERGİN,Sayın Ahmet KAYTANCI,Yusufiye kahramanı Sayın Ahmet CANİKLİOĞLU ve ciğerimin bir köşesinde sızlayıp duran davadaşım,karanlık gecelerimin mavi seması,Sayın Serdar ERDEMİR kardeşime hediye ediyorum.Lütfen kabul buyursunlar...

Engin Badem
Kayıt Tarihi : 15.5.2006 10:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!