dedem “rivayet ederdi ki:
'Süleyman Şah' Fırat'a düştüğünde
bizim Tırtar Aşireti,
Caber Kalesini yurt tutmuş kendine
Caber Kalesi, Fırat’da Süleyman Şah’ın
suya düşüp boğulduğu yerde
Cumhuriyet kurulunca hemen 1924’de
Türk Bayrağı çekilmiş gönderine
o gün-bu gün bir Türk Karakol’u vardır türbede
baraj yapılınca sular altında kalmasın diye
taşınmış şimdiki yerine Dokuzyüzyetmişbeş’te
ıra(ha) t-dirlik vermeyen;
Araplarınan gavga-niza derkene,
kimezi Ayıntap'a, İslahiye taraflarına
çekmiş-ğetmiş
kimezi Diyarbekir'e
orda da Kürtler dirlik vermeyinşe
deveyi, geçiyi katar edip yola düzülünmüş
kimezi obasını alıp,
Ayıntap'dan Mersin'e göçmüş,
Erdemli'yi Zülüfke'ye doğru geçvirince
Cennet-Cehennemin olduğu yere
Ashab-ı Kehf'e az bi mesafede
gondukları yere Tırtar demişler gene
'-oradan da gün olmuş dört oba
yes etmişler
yola düzülmüşler
Toroslar boyunca
‘ver elini’ gelmişler Gabaca sırtlarına,
yörük bıçağı çalmış dekenin boğazına
ciğerini dakmış çalının dalına
ertesi günü bakmış
'-ciğer gurumuş' deye
bu yüzden gelmişler hinciki Garatepe'ye,
burada da bi(r) göğeci boğazlamış
devrisi ğün baksay kı ciğer temteze
neye yosdu, neye öyle höküm verdiyse
devenin dengini endirmiş,
kara çadırın kazığını çakmış yere
dört çadırlık yörük obası bura yerleşmiş.'
Tırtar’dan gelen;
Hacı Karalı ailesine Hacallar denilmiş
Kara Mehmetoğlu Mehmet Bey’den gelenlere Kara Memetler
Kart Mehmetin ailesi Kart Mehmetler diye anıla gelmiş
Osman Bey’den gelen, Bocutlara da Beyler
Gencellideki Aşkar Yörükleriyle
Avşarlılarla, Çakallarla, Gazirililerle, Sarıkeçililerle
akrabalıklar kurulmuş
Tırtar bir iken iki olmuş
Yirminci Yüzyılın hemen başında
ilk evlerin inşasına başlanmış
ve geçilmiş yerleşik hayata
1903’te Tırtar Muhtarlığına aşiret köyler bağlanmış
Kara Sümen 33 yıl muhtarlık yapmış
o yıl yapılan cami,
19’da yenilenmiş
mer’alar açılmış
çifte çubuğa garışılmış
kalakalınmış
“-1937’lere gelindiğinde
urgan hesabı arazi sa(hi) bı olduk
dağ-bayır mera, çalı dibi eşeledik
iki avış toprak uçu
guşun-gurdun yuvasını bozduk
ora bura öbeğ-öbek çarşak yığdık
ganlı -manlı ne arar
garının boyu-yüklü
gedeler ağlar
üş yaşında çocukdan medet umar olduk
bi tas su isdesen
deben -düş
düşe-gaka getirene ğadar
yarısı yere dökülür
varı-bakarsın
desdi devrilmiş
sanki ardından atlı geliyo a gappao(ğ) lu
sankı yö(v) müyeye ğetdin
sankı ağa başında bekleyoru
boşla ğel, emme ne arar
ağşama-ğadar
dilim-dama(ğı) m gururdu
önüm sıra ne çocuklar
ne boyu-yüklü ğarı
kimsenin sesi çıkmazdı
eve de ğelidim
valla atılı ğederdim
o ğünner getsin de ğelmesin
hincikinnere ne var len
yediğin öğünde
yemediğin arkanda
Alla(h) a şükür bizim de var emme
diş kesmedikten keyri
dat alıyon desen de
yalan vallayhi
hinci hankı gonşunun gapısını çalsan
bi çomaç veren çıkar
kime hızmata varsan
adam gakar-dutar
hal çarasına bakar
esgiden
bana yok ku
sana versem
isde canımı veren
emme yok
yok
ya bende olmalı demiş
ya bana verende
hızmat görmeyen gonşu
adamı hacat sa(hi) bı yapar
hinci
bende de var
bana verende de
esgiden guru yavan
acı sovan
ne bulsan yeniyodu
hinci
yesen bile
ağzında diş yok
hiş bi şeyin esgi dadı yok
yookkk
yok
Kayıt Tarihi : 11.1.2007 10:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hincikinnere ne var len
yediğin öğünde
yemediğin arkanda
Alla(h) a şükür bizim de var emme
diş kesmedikten keyri
dat alıyon desen de
yalan vallayhi
Yöresel Anadolu şivesiyle yazılmış.
Harika bir çalışma.
Saygı ve sevgilerimle.
bi çomaç veren çıkar
kime hızmata varsan
adam gakar-dutar
hal çarasına bakar
esgiden
bana yok ku
sana versem
isde canımı veren
emme yok
yok
ya bende olmalı demiş
ya bana verende
hızmat görmeyen gonşu
adamı hacat sa(hi) bı yapar
hinci
bende de var
bana verende de
esgiden guru yavan
acı sovan
ne bulsan yeniyodu
hinci
yesen bile
ağzında diş yok
hiş bi şeyin esgi dadı yok
yookkk
yok
Otantik bir şiir. akıcı -ve mükemmel bir anlatım.kutlarım.
TÜM YORUMLAR (2)