Tırnaklarının Esir Dokunuşları

“Açtım kafesi, saldım rüyalarımı toprakla flört eden tenine”

Tırnaklarının esir dokunuşları;
Yağmur altında bırakırdı hayalleri
Bir ihanetin
Dilsiz ibadetiyle yas tutan anıları
Şarkılara kin kusardı....

Bir nefes karşılardı beni
Ve alıp götürürdü o ayıp gecelere
Ama bulutlar bağışlamazdı
Gömleğimi bedenime düğümlerdi.

/Biliyorum hayalleri ben kirlettim, intiharları ben/

Sen dolmazdın tenime,
Kadehimde aranıp dururdun
Bu soğuk duş hiç bitmezdi
Ve karanlık gitmezdi
Göz kapaklarıma düşerdi üşümelerin.

Ellerim dalgınlığa dolanır
Tutunduğu yerlerden kopardı renklerin
Rehin düşerdi gözlerim
Uğultuyla boyanan gözlerine.

Dilimde şarkılar boğulurdu
Dizelerimde melodiler
Parmaklarımda acının köpükleri
Dokunduklarımda güllerin
Boğulurdu, külllerin dağılırdı.

/Oysa sadece yüzünü aramıştım, yanlış numara dediler,
Ama bir nüshası hala bende, aslının hala rehberde kaydı yok../