Sarılmalarımızın azaldığından başka birşey hissetmiyordum.
Aşikardı yaşadıklarımız, yedi nokta sallanıyordu titreyen düşüncelerimiz..
Dışarı çıkamaz, yediğimiz boğazımızda, içmişliklerimiz kırmızı gecelere bulamıyordu bizi..
Hatırlamaya korkuyordum, biliyordum terk ediliş neydi ki?
Fazlaca soru işareti ve cevapsız orospu çocukları beynimi kemiriyorlardı.
Dışa vurmuşluklarım da vardı, zahmet edip tenezzül etmediği kadar..
Bir hiçin boka saplanışı, bir piç gibi sevgiye muhtaçdım biliyordu..
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman