Tirat Şiiri - Önder Karaçay

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Tirat

Hayat doğumla başlayan
Bir sahne verir her insana,
Yaşam eğer tiyatroya değer bulunup
Sanata taşınmışsa,
Tumturaklı bir geçmiş yaşanmıştır,
Dönüp bir baksana

Dünyaya bir kez geliyorsak,
O rolü bir kez almışız demektir,
Hayat rolü almak kadar
Rolün hakkını da vermektir.

Dünya hem kocaman bir fabrika,
Hem de kimine göre kocaman bir hapishanedir.

Komedi ve mutluluk boyutunda yaşamakta,
Trajedi ve acı boyutunda yaşamakta
Bizim elimizdedir.

Bizi mutlu eden ve üzen her olay
Bizi olgunlaştırır
Dayanıklılığımızı deneyerek
Artırır veya azaltır

Dünyanız bir cevizin kabuğunun içi kadar büyükse,
O küçük alana büyük bir dünyayı
Aşkla sığdırarak kurmaktır.

Hayat hızla değişir,
İnsanın zorluğu
Değişime uyumudur

Bu hızlı değişim
İnsan doğasına uygun alışkanlıklarından
Vazgeçmeye yatkın olmadığından
İnsani saran felsefi derinlikteki düşüncedir

Hayat alışılmış sahnenin
Dışında yaşanandır

Çocuklar büyükleri rol model alırlar,
Büyüklerin büyüklüğü
Çocukların büyüklüğünde ortaya çıkar.

Kralların şövalyesi olmak da hayatın bir rolüdür,
Önemli olan kraldan çok kralcı olmadan
Bu şövalyeliğin sınırlarını iyi çizebilmektir.

Hayatta üzgün ve sessiz tedirginlerin tiradi çabuk biter,
Çünkü hangi yaşta olurlarsa olsunlar
Onlar hayattan bezmiş ölü gibidir..

Hayat öyle aklına eseni söylemek,
Aklına geleni yaşamak alanı değildir,
Çünkü aklına eseni yapmaya kalkan
Başkalarının konfor alanına tehdittir.

İçinde bir sızı varmış gibi
Yaşamı kovalayan insanların yüreğinde
Ağrı hiç eksik olmaz

O tür insanlar hem ileriye gitmeyi isteyen
Hem de kimsenin konfor alanına girmeyen,
Hassas bir titizlikte hayatı yaşadıkları için
Engeller yüreklerinde bir ağrıdır.

Heybetli yeryüzünü çorak bir toprak parçası görmekte,
Bu çorak parçasını değiştirebilirim inancıda,
İnsanın kendine ve bakış açısına bağlıdır.

Gökyüzü mavi lambasını,
Dünyayı iyi bir yere dönüştürmek isteyenler için
Açık tutar.

Kimisi için de gökyüzü
Duman yığını kara bulutlardır,
Gök kubbe üstüne yıkılacak sanır…

İnsan dünyada aslında biz toz zerresi kadardır,
Egosu ile şişen insanların büyüklüğü toz duman gibi,
Uçucu bir buhardır

Hayatta insana kâbus olan tek konu hırsıdır,
Hırsın içinde hayallerin gölgesi gizlidir

Hırsın elle tutulan tek tarafı
Hırsın sahibine kâbus yaşatmasıdır

İnsan kâbuslarından kurtulabilseydi,
Kabuğunda kendini hayatına hâkim sayardı.

Hayatın sınırları bize dar geliyorsa,
Belki de yanlış olan
Geniş olduğuna dair algımızdır

Sınırları yanlış yerden çizdiğimizi anlayabilirsek,
Doğru çizgiye taşınabiliriz.

Hayatta iyi ve kötü diye ayrım sadece düşüncede yaşar,
Bize göre iyi, size göre kötüdür,
Bir olgu hem iyi hem de kötü olmayacağına göre,
Hayatta iyi veya kötü olan düşüncedir.

Hepimiz talihin beline binmiş
Tarihin köprüsünden geçiyoruz,
Bizi biz eleştiremeyiz,
Bizden sonraki kuşaklar bizi sorgulayacak,
Bu sebeple hayatta çok sorun birikir,
Kendimizin ne yaptığını görebilecek kadar,
Bir engin bakış açısına sahip olabilmiş olsaydık
Bütün sorunları çözer

Geriden gelecek kuşaklara olan ihtiyacı da
Ortadan kaldırırdık.

Bu kararı veren biz değiliz..

Hayat sahnesinde rolü veren
Oyunu ne zaman bitireceğini de bilir,
İnsanı sahneden ölüm indirir,
Yoksa hırsı buna izin mi verir?

Güneş leşe dokunursa kurtlar üremeye başlar,
Oysa doğurmak ve üremek bir kudrettir,
Hayat sorunları zorla üretmez,
Leşi güneşe dokunduracak kadar,
Doyumsuzluğa çare bulunamadığı müddetçe
Bu hal hiç değişmez.

Bir insanın kendisiyle ilgili en büyük temennisi
Başkalarının gözünde,
Dürüst ve şerefli olarak kalabilmektir

Hayatta rol yapmak gerçeği saklamak değil
Rolü gerçeğine uygun yaşamaktır,
Oysa algı üretmek,
İnsanların gözüne girmek için duygularla sızmak gibi,
Hilelerle buna iştirak etmek
İnsanın doyumsuz hırsına örnektir

Önder Karaçay

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 21.6.2016 15:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Önder Karaçay