sabah erken saatte uyanıp neşterle avucuma kazıdım adını!
akan kanı öptüm
akan kan adının adet geçiriyor hali
seni ve beni düğümleyen tüm bağlaçlar biraz silik artık
başımda kalabalık bir bela
sanki ellerinde adını taşıyan pankartlarla yürüyorlar
beni terk ettiğin o telefon konuşmasına.
dur! diyemediğim
kanımın vücudumdan çekildiği
nefesimin kesildiği o telefon konuşmasına!
sabah erken saatte uyanıp son mektubumu yazdım sana!
'götürdüğün kendini geri getir, ne olur' diye haykırdım
sözcüklerin arasına kestiğim bileklerimi sakladım
her virgülde biraz can çekişimi
her noktada kalbimin durup durup tekrar attığını
anla
sana öyle bir mektup yazdım ki bu sabah;
hala kanıyor cesedim satır aralarında!
sabah erken saatte uyanıp bir ambulans çağırdım!
eşyalar kan, kağıtlar suç, cümleler ölü
bizi düğümleyen tüm bağlaçlar
şimdi bir genelevde sivil orospu!
'hayata döndürün beni' dedim, bağırdım.
kalbime verilen her şokta biraz daha bulanıklaştı yüzün
kalbime verilen her şokta biraz daha ağır geldi bu hüzün
olmadı
sabah erken saatte uyanamadım, akşama cenazemi kaldırdı yalnızlık!
Kayıt Tarihi : 8.7.2009 17:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)