Odamın penceresinden bakıyorum.
Derin, derin Hülyalara dalıyorum.
Babam “ Ah gençlik “ derdi.
Bense “ ne diyor bu adam “ derdim.
Anlatırdı, ihtiyarlığı, hayatı,
Anlamazdım gelinecek akıbeti.
İlişmek istiyorum hayata, sağa-sola,
Bakıyorum vermek için bir mola.
Gözüm pek oralıklı değil.
Görüyor anı veriyor meyil.
Sabahın vakti henüz erken,
Gördüm bir çocuk seyrederken
Saçlar jöleli, favoriler ince,
Kulağında küpe, sakalı ipince,
Bu nasıl giyim bu nasıl tarz,
İçimden geldi, kızmak farz.
Kızan eleştiren olmuştum.
Kendi gençliğime dönmüştüm.
Ah gençlik der gibiydim.
Ama ben öyle miydim.
Giyimim-tipim güzeldi,
Beni herkesler süzerdi.
Kendimi kandırdığımı fark ettim.
Ama ben o zamanlar pek gençtim.
Gördüğüm şu çocuk gibi,
Oldum dündeki babam gibi.
Aslında yaptığım tek bir şey vardı.
Genç nesili eleştiriyor
İhtiyarlığa kızıyordum.
Tıpkı babam gibi.
Kayıt Tarihi : 10.1.2008 10:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İhtiyarlığa kızıyordum.
Tıpkı babam gibi.........
Çocuklarımızı eleştirirken nedense hep bir zamanlar genç olduğumuzu unutuyoruz....yaşadıklarımızı unuturken, yaşamadıklarımızı nasıl normal karşılayacağız....çok güzel bir konuya değinmişsiniz....kaleminize yüreğinize sağlık...
ilhami
TÜM YORUMLAR (10)