Toprak ağır soluyor nefesini,
hasreti ağır dalların.
Yaşamaksa yalansız;
zoru tanımak en baştan,
kırmak korkunun kanatlarını.
Savrulmaksa;
nehir boyu,
rüzgarsız sırtlarda.
Bir zaman sonra,
ensende tahakkümle
yalnız kalırsan;
kır kolunu kanadını,
uçuşan esaretler,
göğü sarmasın.
Tanımasın ürküntü kanatları,
gamsız günlerin atıkları,
boş vakit eğlencesi;
tasasız serzenişler.
Gün belki elimdeki;
belki boşuna terkedişler.
Toprak derin soluyor nefesini,
karanfiller açıyor gidenlerin yerine,
kurşuni renkler kuşanmış hava;
boğuyor...
Gecede bir iz;
çarmıha gerili,
bir nefes darağacında! ...
Nasıl yarım bırakılmışsa sevinçleri,
öylesine gizemliydi öyküleri,
öylesine yabancı bedenine:
Tutsak...
Kayıt Tarihi : 18.1.2007 23:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!