Ses demiş ses birleşmek istemiş sesin derinliğinde korkmuş..
Sinmiş sağır kalmaktan cesaret edememiş hepten dilsiz kalmaktan lal olmaktan..
Ses elle birleşip uzanamıyorsa dokunamıyorsa sıcağına..
Ses dudakta yarım kalmış türkü tuturmuş gidiyorsa...
Ses ayağa düşüyor derman bitiyor zaman duruyorsa...
Ses yürekte donuyor sızısı kalıyor göze düşüyorsa...
Ses sese ses olamıyorsa...bekleyecektir..zaman sıkıştırırsa dinlenecektir...an geldiğinde
Ses sese ses olacak yada yitecektir.
Sesinin sessizliğine..düştü ses..Sesiydin sesizliğisin.
Yaban bir sessizlik doluşan kollar arasında tutunamayan bir beden, et yığını,
çakıl taşları ezercesine sanki bir tank ağırlığı zorluyor beyni...
Beyinse çıkış noktası uzak, yakınsalı tuzak.Kapanlar kurulmuş kaçası gelse de kaçış yok
kurtuluş yok süvari bölüğü karşısında ve dik dur! diyen bir ses buğday tanesine dönüşüyor
beden..inceden inceden...
İnceden sarsılıyor ruh tene doğru yare doğru silüet halinde yar gidipte varamadığı
varıpta ulaşamadığı elleri yine yaban...
Nasırlaşmış avuçlarında sıksam diyor yok olsanız yada varsam kınından çıkarıp kılıcımı gözleriniz yumuk,gözleri ise ıslak
ıslak dur diyen yanı ah o yanı vurmaz mı ki bir gün alnına dayamaz mı ki yokuluğa gizlenen varlığını, tutunsa salsa bıraksa
kendini bulur mu ruhun aradığı yeri...
Düşlerine düş düştü..Düşüyor tıngır mıngır...
Kadının dünü günü yarını. Yaşamsal döngüde varoluş yokluğa kaçış hükümsüz bir kimlik sığınılacak limanlar sahipli sahipsiz,
güvenilecek yer benlik,varlık, asıl kimlik, hürriyet.
Kayıt Tarihi : 21.2.2008 22:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bana aitler...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!