şarkılar detone,
sersem bir lodos diline yapışıyor saçları son fasılın
ve son nefesinde umut yutkunuyor aşk kuytuları
gözlerim sıradan bir kalemci neferi
okur; saf,zekî..
çin işkencesi mağduru gibi okurgeçer veya..
mısralar ;
ruhumun derin vadisinde dinlenen lâvanta çiçeği
benden başka kimse duymuyor figanımda kokusunu..
sana nasıl geleceğini bilmiyor hâlâ tümcelerim
bu kaçıncısı şiir diye..karalanmışlığım
yolcusu olmayan trenin dumanında boğulmak
ve istasyonlara taşımak eğrilmiş rayları yüreğimde..
mümkün değildi,haddine de
şiir ; algı ve anlayışını harabetmek
pejmurde imajında göstermek
sözüm hiç kimseye dahildi taliplisinin gocunması
değişmezdi,
önüne aşk sıfatı konmuş şeylerin kutsallığı
ve bilinmeliydi şairin bitimsiz hamallığı..
başlığı,karmaşık ses yumağı ucunu bulamazdı
medcezirler hilafına kaoslar kucağına yuva yapar
gelmeyen ilhâmların endişesi omzuna konardı
söyler her insanın kayıp bir hazine olduğunu
el yordamı kalem ucuyla anahtarı avcunda bulurdu
geçmiş geri gelmez mucizesini beyaz kağıtlarda avutur
ve kâinata duyururdu
sana bir dize yazamadım daha
hızla yürüyor gönül adımların ama
yorulacak,
ki farketmez
her nefesine durak durak kamp yapmış
ateşi yüreğimin
her daim kapısı açık,
kuş uykusunda
gözlerinin kıyısında
sevdanla,
uyuyan hancıyım
meczub şairler de uğrardı ara sıra
aşık olduğum yıllar öncesi bitmişti efsunlu kalemin ucu
şimdi zihnimin metruğunda unutuldu
yazdıkları kadim mısraları
istersen,
bakabilirsin
efsanevi aşkların bulunduğu
tılsımlı şiirler mahzeninde...
Kayıt Tarihi : 30.5.2017 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!