Tilki Şiiri - Sebahattin Kömürlü

Bu ülkede tilkiler kapmış tüm köşe başlarını.
Bu tilkilerin kuyrukları uzun,
Dilleri uzun,
Dişleri keskindir.
Bu tilkiler öyle kılık değiştirirler ki,
Bu tilkileri bazen anaları,
Bazen babaları,
Halaları,
Amcaları,
Dayıları bile tanıyamazlar.
İnanın bu tilkiler aynanın karşısına geçtiklerinde şaşırıp kalırlar ve kendileri bile kendilerini tanıyamazlar.
Bazen öyle anlar olur ki,
Bu tilki kendinin ne men em bir tilki olduğunu unutur,
Unutur da,
Ne men em bir tilki olduğun anlamak için dönüp kuyruğunu ısırır,
Isırır da kuyruk acısından ‘Ya ben bu tilkiymişim’ deyip kendine gelir.
Bu tilkiler öyle çok çoğalmakta ki,
Artık her köşede,
Her pazarda,
Her mahallede karşımızda
Bunlarda ne utanma ne edep ne haya.
Dal
Tarak ortada dolaşmakta oldukları halde
‘Ya bu ne hal’ dediğinizde;
‘Ne var ki’ diye hemen karşı çıkar;
Ve
Kendi gibi tilkileri örnek alarak
‘Ne var ki,
O da
Bu da,
Şu da’ diyerek,
Kendi tilki ve rezilliklerini örtbas etmekte çok hünerlidirler.

Ve
Daha da öteye gidip
Karşı tarafa bir de edep - haya dersi verirler.
Bu tilkiler yalnız kendilerinin tilki olarak kalmalarını istemezler.
Kendileri gibi tilkileri de çoğaltmak için durmadan çiftleşirler.
Ve de
Çifter – çifter çiftleşirler.
Üçer, üçer
Çiftleşirler.
Çifter, çifter
Üçer, üçer doğururlar.
Bu tilkilerle mücadele etmek o kadar zordur ki,
Bazı tilkiler
Tam tilki olamadıklarından bu tilkileri taklit etmeye kalkarlar.
Ve bu taklitçi tilkiler güya kendi tilkiliklerini perdeleyerek bu tilkilerin yolunda gide - gele kendilerinin de tam bir tilki olacaklarını sanırlar.
İşte bütün sorunda burada bu aşamada başlar.
Bu tilkileri takip eden sansarlar,
Şaşırır
Şaşkın, şaşkın
Sağa sola yalpalayarak sarhoş gibi dolaşırlar.
Ara sıra sarhoşlukları geçip de ayıl dıkları zaman
‘Ya ben ne yaptım’ der
Hemen rakı bira
Ve ekseriya viskiye başvururlar.
İçerler, içerler yine sarhoş olurlar.
Bunlar tam tilki olamayıp (sansarlık ve tilki lik arası bir yerde) eninde sonunda rezil olurlar.
Bununla da kalmazlar …

Tilkiler,
Bu sahte tilkilerin tüm tilkilik özentilerini
Sanki kendileri tilki değilmiş gibi
Hemen,
Hemen her cümle ve her tümcelerinde örnek olarak her ortamda
Ortaya koymaktan çekinmezler.
Ve bundan da özel bir zevk alırlar.
Bu yüzden dünyaları
Bir kat daha büyümüş
Ve bu büyümenin sarhoşluğu ile
Bi avrat,
Bi avrat daha katarlar haremlerine.
Bu tilkilerin haremlerinde ki
Haremlik dişi tilkilerde tam bu tilkiler gibi
Dişice tilkilik özelliklerini her yerde,
Her ortamda sonuna kadar kullanmaktan çekinmezler.
Öyle ki boyları nın kısa oluşunu
Topukla perdelemekte,
Bacaklarının çarpıklıklarını
Uzun süpürgelerle gölgelemektedirler.
Bu dişi tilkiler öyle çekici
Ve
Çekingendir ki
Bunlara
Erkek başka tilkiler göz koymasın diye
Yurt içinde haremliklerinden çıkarılmazlar.
Ama yurtdışında bu dişi tilkilerin maharetleri öyle artar ki
Bunlar bu ortamda erkek tilkileri öpebilme cesareti dahi sergilemekten kaçınmaz.
En ünlü piç tilkilerle aynı leşi bölüşmekten geri durmazlar.
İşte bu dişi ve doğurgan tilkiler öyle zeki tilkiler doğururlar ki
Bu dişi tilkiler
Bu zeki ve doğurganlıkları dışında
Doğurdukları zeki
Ve akıllı yavru tilkileriyle de övünürler.
Çünkü bu yavru tilkiler
Öyle zeki
Ve
Çalışkandır ki
Bu, piç tilkiler henüz yavruyken
Bokları daha temizlenme arifesinde iken bile

Tam bir tilki olabilmek için tüm dünyayı
Ve
Fezayı algılamışlar
Ve
De
Bu gerçeğe uygun bir beyin yapısı ile
Ticari faaliyetlerini örgütlemeye
Dünya kolejlerinde
Ve de uluslar arası yamyam sofralarından
Paylarını
Almanın endişesi ile tüm işe yarar bilgileri almış olduklarından
Bir de sağa sola fetva vermeye başlarlar.
Bu, piç tilkiler
Öyle akıllıdır ki
Tarihi tilkiliklerinin
Başlangıcından başlatıp
Kalan tüm oldu - bittileri yok saymakta
Ve bunu da
Hani o sahte tilkiler vardı ya
Onlara da kabul ettiri verip
Bir kahkaha daha atarlar.
Bu tilkiler arsızlık – hayasızlık tan yana hiç sıkıntı çekmezler.
Güya bunların kefeni kafalarında (başlarında) ki sarıkmış.
Ha bunların sarıkları yok.
Yok
Ama
Sarıklı ulemalarından bahis ile
Onların torunları olduklarını söylerler.
Hiç biri Seyit Onbaşı’yı anmaz.
Hasan Ali Yücel’i akıllarına bile getirmez.
Bu tilkiler tam tilkiler…