Rastladım antik diyardan gelen bir gezgine
Şöyle dedi— ''Taştan, devasa ve gövdesiz iki bacak
Duruyor çölde.…Onların yakınında, kumların üzerinde
Parçalanmış bir suret yatıyor, yarısı gömülü
Ki onun kaşı, buruşmuş dudakları
Ve soğuk bir emrin alaycı gülüşü
ISPANAKLA SOĞANI KARIŞTIRDIM DİYE
ANNEME ÖZÜR BÂBINDAN BİR İLAHİ
benim çocukluk çağlarımdan beri
pirinçler bulgurlar ilişkisi ticari
ANNEN VAR DİYE BANA HAVA ATMA
baktım ki keruvları orada diz çökertmiş ağlatıyorlar
bir pencere kenarı bu gel anam patlat
orada rabbim her cuma kızıl giyiniyorlar
BİR ANNE MEZARINDA BEŞ ÖLÜ GIDIKLAMAK
i.
Zenciler geceye alkış tutuyor
Gece ki ona karşı demirden silahlar üretiyoruz
BİR GECE AYAKLANMASI
Çocukları birer rıhdan yerine koyunca sobalar
bir çocuğun ölümü bir şehrin katilini aratınca
eski takvimlerimi özlüyorum ben çünkü onlar
öL/ /dür bir daha ruhumu /Ro/mu/lus
öL/ü/dür zaten binler kez /Ro/mu/ s
-H'ye-
MÜZİĞİ AZALTIYORUM
ellerim masum bir yosmadır her taşınma saati
çatlar çünkü yosmaların göğsü kös vurunca
çünkü kösnetir ölüm herkesi sonbahar mevsimi
Lourdes, Gözlerini Bana Hasbî Değdir.
Lourdes, Şu Anın Neresi Müsemma Vakittir?
i.
KESTANELER BİTTİ AF BUYUR
hatırlıyorum, sana ''kediler kendi kuyruklarını yakalayamaz!'' demiştim
bu bir farenin mecalsiz propagandasıydı işte
sen gülüp geçmiştin, bense buna epey içerlemiştim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!