Tık,tık, tık...
Kim o?
Hazırlan gidiyoruz.
Sen kimsin? Nereye gidiyoruz?
Sıran geldi. Gerçek evine gidiyoruz.
Gerçek evmi? Sen! .. yoksa! ..
Evet.Hadi gidelim.
Dur bır dakika...İşim var.
İş yarım kalmaz. Birileri tamamlar. Oyalanma artık.
Çocuklar, onlar daha çok küçük, bari vedalaşsaydım...
Sen olmadan da büyürler, hadi bekliyorlar.
Beklıyorlar mı, onlarda kim?
Gidince görürsün.
Anladım. Anladım ama kalbini kırıp, gönlünü alamadıklarım,
iyiliğini görüp, karşılık veremediklerim var.
Anlayacağın borçlu gitmek istemiyorum.
Bunu zamanında düşünseydin!
Zamanında mı? İyi de ben daha zamanım var sanıyordum...
Hepiniz aynısınız.
Zaman dediğin içinde bulunduğun an...
Bunun ötesi yok...
Keşke...
Keşke...
Devam etme. Bu gunü yaşarken hep yarın var gibi yaşadın.
Üstündeki üniformanın sorumlulukları var!
Yerine getirmedin..
Bu sana bir uyarıydı.
Şimdi gitmiyoruz.
Ama her an gidebiliriz...
Bir daha geldiğimde önünde umut,
arkanda pişmanlık olmasın!
(Ebedi Bir Dosttan)
Ömer YücelKayıt Tarihi : 10.4.2007 23:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)