uçurumun kenarından sarkıtılmış ipin ucundaydı çelimsiz bedeni,
boşlukta öylece sallanıp duruyordu ruhunu yitirmiş belleği,
bir saatin sarkacı olmuş,
gidip geliyordu her saniye
bir sağa bir sola,
tik, tak
tik, tak….
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;