Arı, namusu bilmez, ciddiyetten söz eder
Sözü, kamusu bilmez, olanaklı küfreder!
Ağzı bozuk, arı yok, kararsız, ayarı yok
Bir tik’li kedim var ki, seyredelim ne eder:
Bulmuş kendine göre salaklar sürüsünü
En akıllı dediği işinde pislik eder!
Sorsan akıl hocası, sormasan zır delidir
Zaten aklı yoktur ya, mantığı da terk eder!
Ne dikili dalı var, ne de sıhhi hali var
Kupkuru tik’li kedi kendini harap eder.
Kürsüde hatip olur, masa başında katip
Mahkemede mübaşir, sesine yazık eder!
Nerde nutuk atarsa ceketini çıkartır
Turşuya limon sıkıp, millete meze eder!
Türlü palavralarla kafa şişirir boştan
Kavga başlar yavaştan, birkaç tane can gider!
Meydan benim diyerek koyverir köpekleri
Göğsünü kabartarak kanlı kavga seyreder!
Sorumluluk duymaz hiç millet ölüme gitse
Bu memleket olmazsa, o Rusya, Çin’e gider!
Doğrusu yakışmıyor bir işi başarmaya
Hangisini tutarsa iki günde terk eder!
Sinirli, tik’li kedim gece – gündüz miyavlar
Birazcık boş durursa, evde mindere eder!
Bayan mırnav güç verir, pisliğini temizler
Sen pisledin diyerek türlü – türlü laf eder!
Anlatmaktan vaz geçtim, midem bulandı çoktan
Bizim tik’li kedimiz her anında halt eder! ...
27.11.1976
Mehmet CebeKayıt Tarihi : 27.11.2012 09:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!