Tigris Şiiri - Saffet Akkaya Sancak

Saffet Akkaya Sancak
64

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Tigris

Ağır mı ağır bir hava, ve hoparlörde bir şarkı; Benden önce birisi geçmiş bu yoldan... Saat 22.00, Mart 7, 2011 senesi... Bir şişe şarap açtım Sadece bize… İnan sevgilim, tek damlasını vermem Kimseciklere... Adı Tigris, Keşke sen olsaydın sol yanımda, Sıcak sitemlerinle... Hadi Tigris onun şerefine içelim Korkmam senden, tanırım seni Sen Kutsal mey, sen Rabbin kelamı Sen ki kanı aşığın, ne sonsun ne de ilk... Ben yoktum, sen vardın... Kıyamete dek benden sonra da Baki kalansın... İster ışık yap beni, çıkar göklere Yedi kandilli Süreyyaya ver gözlerimi Bülbüllere müjdele dilimi... İster kuru bir dal gibi at arzın merkezine Öyle bir mahzen ki kor ateş... O kızıl karanlık, hasretin sana bakan yüzü gibi, sarsın bedenimi... Sen, ey şarap, ey kutsal mey... Sen ey günahım... Ve her sevabın zemzem pınarı... Al beni. Ey Tigris, Ey İbrahim diyarı, ey Nemrut Kızı, Ey İmansız... Ey aşkın dini, ey sevgili, ey zamansız... Kork Allahtan... Kızı mısın sen o diyarın? Ellerin ak ak... Gözlerin bal, Ve ölesiye uzak... Hasret, ey zümrüt-ü Anka, ne ağır şeysin sen Kim alırdı seni omuzlarına? Ben aldım ya, iki büklüm... Ah, hasret... sen ne tatlı şeysin, Bir yüzün dost, bir yüzün düşman… Kemiklerim çatırdar seni taşırken Yok yok gözlerime bakma sakın Süzülen iliklerimdir, göz pınarlarımdan... Ah sonsuzluk, ah sevgili, ah yokluk... Ah umarsız katilim benim... Ah ölüm nerdesin? Al beni, bittim... Ah hasret, ruhum bin kez öldü, yetmez mi? Şu can artık kaynağına dönmez mi? Bir emanetin var… Hadi gel de takas et onu Hadi, pey biç ona Hadi, sat onu… Hadi, gelemem de, Ruhum sana kurbandır Hadi alamam de… Melekler dans ederler, görürüm... Çiçekler, ak omuzlarında şal... Zümrüt ne ki... Yeşil ki ne yeşil ayaklarına koşar dağlar... Bir kanlı duada Vazgeçmişim her güzellikten Gör artık, tül tül eririm... Sana ulaşan her dilekten Bin sevda devşiririm... Al fırlat beni, taa ufka Sekara ersin dinim, Saf bedenim kalsın o taş sunakta... Katran karası donmuş kanımdır Senin o en renkli yanın Korkma yedi karanfil açar mor mor Bulursun onu, görürsün, bilirsin... Her lahza ki bir kor, Taa yürekten sevilirsin... İşte böyle, Ey candan akan zehir, ey hanımefendi... Ruhumu gör artık, Ki vücud anlamsız... Yani et, yani kemik, yani ten, O çizgiyi çoktan aştım ben... Nazın hoş bir seda bana Ah, bir bilsen imansız Ah, bir gelsen zamansız... Mevlana dostum, Yunus arkadaşım, Hacı Bektaş yoldaşım... Dilsiz ceylanları sorma. Ki onlar her akşam çölün türküsünü söyler bana... Sen çölden haber ver, O cinlerin dans ettiği yokluğu anlat bana, Ne kadar yandın lal ağıtlarda, Ne gördün, ne duydun orda? Ama sen, Sen nurum... Gözlerim kamaşır sana dönünce Saçında görürüm aşkı Ve onurlu alnında... Nurdan bir sevgi, Sevgiden bir renk, Bir zamansız dilek... Bir taş olurum Gelirim de yeter ki Kör dileğimdir sevilmek… (Ankara-Mart 2011)

Saffet Akkaya Sancak
Kayıt Tarihi : 27.12.2011 23:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Saffet Akkaya Sancak