Mahcupça bir sevginin aşka dönüştüğü yıllardı
Çocukların sokaklarda topaç döndürdüğü yıllar
Tarlada doğum yapan kadınlardan bahsedilirdi
Balkon korkuluklarına güvercinler konardı akşamüstü
Güvercinlerle birlikte uçup gidiverirdi hüzün
Mahcupça bir sevginin aşka dönüştüğü yıllardı
Sokakların cıvıltılarla doluştuğu yıllar
Genç bir delikanlının heyecanı gibiydi sevişmeler
Siyah beyaz fotoğraflarda yarım kalan anılardan bahsedilirdi
Sevgilinin penceresi gözlenirdi hasretle
Cebimde taşıdığım köstekli saatimde gülümserdi resmin
Korkardım seni sevdiğimi itiraf etmeye
Mahcupça bir sevginin aşka dönüştüğü yıllardı
Gözlerin pastanelerde bakıştığı yıllardı
Sevinçle koşarken düşüp dizlerin kanadığı yıllar
Küçük penceremizin buğulu camına ismimizi yazdığımız yıllar
Duvarlarda hayallerimizin posterleri asılıydı
Büyüdükçe sözcükler düğümlendi boğazımızda
Seslerimiz gizlenir oldu, yüzlerimiz kayboldu anılarımızda istemsizce
Yaradılışımızdaki o masumiyet kayboluverdi
Renklerimiz soldu, yıllar ilerledikçe kaybettik gönül davamızı
Mahcupça bir sevginin aşka dönüştüğü yıllardı
Zor yıllardı, zor ama samimiyet kokardı
Mahcupluğumuz kayboldu büyüdükçe, sevgimiz de
Yıllara hasret bu gönül harap olmuş bitkin, tükenmiş…
Artık kader ilmek ilmek tığla örüyor ağlarını
Bense yorgun ellerimle aşk topluyorum bahçemdeki darağaçlarından
Kayıt Tarihi : 24.5.2024 12:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!