Ağlıyarak geldik,üzülerek kaderimizi ele verdik
Sevdik sevindik,kızdık bu yapmacık aleme
Yapıcak bir halt olmaz çoğu zaman
Efkarın ilahının kulağına fısıldağı an
Sorsak kime ne, tüm mandalar iman etmiş alınlarındaki riyakar kadere
Sevgiyi öğretirsin anlamaz ve siklemez
Eyy tanrı ,sana seslenirim cehennemimin kapı aralarından ilahi suretinin tecelisine
İtiraflarım ve sövgülerimle gizli şiirlerim var
Fakat artık ruhumun koridorları ıssız ve dar
Yaralarım yanar
Hakikatın ışığını özümsemediğim her gün içimdeki şeytan bilincimin kara sularından çıkıp her gece beni baltalar
Yaşlı meleğim öldü,kanatları kopup mezara gömüldü
Hey hala burdamısın
Sana anlattığım hiç bir bok yardımcı olamadı mı
Verdiğim tavsiyeler yarana meryem niyetine dokunamadı mı
Korkuların ve acıların bu boş dünyaya bir şey katamadı mı
Napsam boş,güvensemde sana olacak olan yokuş aşağı duran kınalı bir koç
Sallama desem asılacaksın öküzlerin sivri boynuzlarına
Çalan saatler,kaçan hayaller
Dolu bir dünyada mahsur kaldım
Bir avuç sevgi için sönük sayfalara adını yazdırdım
Saydırdım,aniden gelen bir bilginlikle kopuk umutlarımı çöpe attım
Şimdide elimimi esir aldın amcık suratlı bir şeytandın artık meleklerin diyarına gitmeye hak kazandın
Alımlı kadınlar ve masum çocuklar ağlarken ,gökteki ibnelerden sakınıp emre itaat eden alçaklardan bahsetme bana
Umutlar tükenince ,yerdeki kızıl güneş ölümüne aşk besliyince
Yavşak kaltakların şerrinden koru beni ey zalim allahım
Var olmadığın söylendi mi hiçbir zaman müminlerinin üzerine perde indirdiğin gözünde
Karşında ki antitez ,çarpık bedenler,solmuş varlığına mı diriliş olur belkide
Yoksun işte yoksun
İlahın bıraktı seni bu boktan çukurun ortasında,veledi zinalarla dolu bir asfaltın başında
Kaldırımları sayarken vadesi dolan mahlukların çığlıklarını izledim,gözlerimin içine baka baka masum gönlümü becerişini gizledim
Sevmiştim,bırakıp gitsemde kendine has gülüşünü özlemiştim
Kızıl bir manifestoyu putlaştırıp geri dönmeni beklemiştim
Saçlarından tutup siktim seni, ağlıyordun çığlıklar içinde bana hakaretler besteliyordun o cırtlak sesinle
Kafayı düzen anılarla dolu bir bahçede mahkumum ilelebet , ne zaman biticek bu düzen bilmem belki yarın belkide rüyalarımın emrinde
Sıcak bir otobüste , buz tutmuş bir kış gününde
Ordaydın, kahkülün kapatmıştı yüzünü göremedim seni
Anlıyorum,hissetmeye bile kalkmadın ipsiz sapsız sevgimi
Duymuştum sözlerinde,kendi halinde takılan sıradan bir çocuktum gözünde
Bitmişti benim için hayat
Gitmişti bulmayı umduğum huzur
İsyan ehli bir haberdir
Yalanları noksan,kendileri namerttir.
Geçmişinden kaçan kurt,kuzuların en porsuğuna denktir ve kulluk eder aynı zamanda iblislerin en sinsisine
İki günlük dünyaya size halife kılmış diye celallenirsiniz hemen ,arşı arşınlayıp binbir nimeti sunan bu yüce yaradana isyan mı edersin sen
Saçları ağarmış,o gözleri ne kadarda yakışmış güzel cemaline
Ruhu tan vaktinden önce mezarından ayaklanmış, bi de ezeli aşkını son kez işitmeye niyetlenip ağlamış
Gökyüzü kızıla boyanmış
Ruhu kayıp bir adam genç bir kıza yaslanmış
Aşkın bitmiş,geriye eksik sayfalar kalmış
Adananın tozlu yollarında yanıp kararmış
Bitti , tek bulduğun eski bir şiir defteri
Ah yapma bana bunu anlıyacaklar
Zalimlerin size hüküm sürdüğünü bir türlü kavrayacaklar
Toz pembe olmayan hayatı ipekten yorganlara beşiğe koyup sallayacaklar
Yalanlardan güç alıp gökten ve yerden zincirlerle bizi sarıcaklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!