Film gibi değil mi yaşadıklarımız? Dünyaya yayılan bir virüs ve beraberinde gelen salgın, ölümler, maskeli insanlar, sessiz sokaklar...
Sen evet sen, hayatının başrolündesin. Annen, baban, eşin, oğlun, kızın, kardeşin, arkadaşın... Onlar yardımcı oyuncular. Bir de figüranlar var; çoğunu tanımıyorsun. Işık, ses her şey mükemmel... Her şey kusuruz... Çünkü yönet/m/en kusursuz.
Replikler elinde, nasıl oynaman gerektiği yazıyor. Zor geliyor bazen rolünün hakkını vermek. Kimi zaman kusurlu oyunculuk sergilesen de, yönet/m/en seni başrolden kesinlikle almıyor. Güveniyor sana, inanıyor. Hata da yapsan, kusur da işlesen vazgeçmiyor senden. Mutlusun bu sebeple. Yönet/m/enini çok seviyorsun. O da seni çok seviyor.
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta